Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık şirketi tarafından yapılan araştırmaya göre, ülkemiz ‘’Z’’ ve ‘’Y’’ kuşağının ne düşündüğü ortaya çıktı.
Araştırmada, gençlerin % 76.2 si eğitim ve iş amacıyla imkân bulsa ‘’Kesinlikle Yurt Dışına Giderim’’ diyor.
Vatandaşlık verildiğinde, ‘’ Evet Terk Eder Giderim ‘’ diyenlerin oranı, % 64. Ülkemde kalırım diyenlerin oranı ise % 14’dür.
Muhafazakâr ve milliyetçi bir ortamda, yetişen nesiller, başka ülkelerde okumak, çalışmak ve yaşamak istiyorlarsa, ülkemizde ve gençlerin yetişmesinde bir sorun var demektir. Bu sorunu yöneticiler bilmiyorlar mı, elbette biliyorlar. Ne yazik ki işlerine böylesi geliyor.
Dahada acısı yurt dışında hangi ülkeleri tercih edersin sorusuna % 97’si batı ülkelerini tercih ettiğini söylüyor. Bunlar, Avrupa ülkeleri, Amerika, Kanada ve İskandinav ülkeleri olan, İsveç, Norveç ve Danimarka olmaktadır.
Türkiye’de iktidar partileri AKP- MHP ve sivil toplum örgütleri; Z ve Y kuşağının neden büyük oran da batı ülkelerini tercih ettiklerini araştırmaları ve siyaset zehirini katmadan kamuoyuyla paylaşmalı ki anne ve babalar da gerçeği bilsinler.
Hıristiyan âlemi, bizim dinimizle, ahlakımızla, kültürümüzle uğraşıyor, değerlerimizi bozmak için elinden geleni yapıyor gibi safsataları bırakıp sadete gelmenin zamanı geldi geçiyor, nesiller kayboluyor.
Ülkenin her yetkilisi, gençlerimizin sorunlarıyla ilgilenip onları bu ülkenin öz evlatları olduğuna inandırarak, hem devletlerine güvenlerini sağlamak hemde bilime ve çok çalışmaya yönetmek, esas vazifemiz değil midir?
Dünya bizi kıskanıyor palavralarını bırakıp, ilim ve irfanda zirveye çıkıp icatlar yaparak, başkalarının icatlarını taklit etmeyi bırakıp, milli 3-5 buluşumuzla övünsek daha doğal olmaz mı?
Esas meselenin, özgürlük, fikir hürriyeti, eşitlik ve adalet olduğunu anlamayan yöneticiler aceba vicdanlarına nasıl hesap veriyorlar anlamak mümkün değil. Bütün yöneticiler bulundukları yerlerde kiracı olduklarını o yerlerin asıl sahiplerinin millet olduğunu anladıkları gün ülkede bayram ilan edilmeli.
Yasaklarla ve emirlerle yönetme devri 21’inci yüzyılda medeni ülkelerde çoktan kalktı. Türkiye’de ise, yıllardan beri boş boş tartışılmaktan öteye geçilemedi.
Herhangi bir atama ve tayinde, ehliyet ve liyakata önem verilmeden, yazılı ve sözlüde selam-mesaj, kartvizit ve kişinin ne olduğu, referansının kim olduğu sorularak ona göre işinin yapılması devam ettikçe hangi genç böyle bir ülkede yaşamak ister?
Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.
