Rasim GÜL


VALİ HAMZA AYDOĞDU VE AKSARAY’DA EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ ?

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Çok meşhur bir filozof ’’…Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdanı olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir’’ diyor.

         2020 yılına gelindiğinde Aksaray ilinin eğitimi ve öğretimi vasatın altında seyretmektedir. Şimdi yeni valinin göreve hızlı başladığı söyleniyor, bizim için görevin hızlısı ve önemlisi eğitim ve öğretimde olması ve ülke çapında ilin hangi yerlerde olduğudur.

         Eğitim de, ‘’MİLLİ’’ kelimesinin içi boşaltılmaktır. İşin daha kötüsü eğitimi artık toplumda önemsemiyor. Nedeni araştırıldığında, gencin eğitiminden ziyade iş bulması ve para kazanması önemsenmektedir. Öğretime önem verilmekle beraber, bilimin değeri kavranamamıştır.

           Vali Beyden beklentimiz, partinin arka bahçesi olan sendikanın eğitim ve öğretime burnunu sokmasına son verebilmesidir. Okullara ataması yapılan müdür ve yardımcıların  keyfilikten kurtarılmasıdır.

            Sendikasının işi, öğretmenin haklarını korumaktır, tayine, terfiyeye müdahale etmek değil. Bu güne kadar kimse bunun önüne geçemedi. Yetersiz kişilerin idareci olarak atanmaları, zaten aşağılarda olan eğitim ve öğretimi daha da aşağı çekmektedir.

             Sendikalar, eğitim ve öğretimi yönlendirecekse, milli eğitim müdürlüklerine ne gerek var? SEKİZ BİN öğretmenin, öğretmen evine bakıldığında, valilik dâhil, sendikaların neye önem verdiği ortaya çıkmaktadır.

             İlaveten mantar gibi dershanelerin ve özel okulların türemesi Devletin, eğitim ve öğretimi hakkıyla yapamadığının ispatıdır.

           Hâlbuki eğitim ve öğretim özel okullara teslim edilemeyecek kadar önemlidir. Yeteri kadar inceleme bile yapılmadan kazanma amacında olanlara eğitim teslim edilmektedir. Öğretime gelince, bilimsel açıdan, dünyada zaten iddia sahibi değiliz. Öğretimi özel yetişen çocuklara emanet etmişiz.

            Prof. Niyazi Kahveci; ‘’Düşünmeyen ve fikir icad edemeyen kişi ve toplumlar, bu çizgiyi icad edenlerin taklitçileri olmuşlardır. Dolaysıyla bu anlamda insanlar, İCATCI ve TAKLİTÇİLER olarak ikiye ayrılır.’’ Diyor.

            Milletin sırtında kambur olarak yetiştirilen taklitçi bir sürü yığınlar var. Taklitçilerimiz, icattan ve fikir üretmekten uzak olduklarından sarsılmaz biatçı olarak parti, tarikat ve cemaatlerin militanı oluyorlar.

             Başlığımıza dönersek biz ne kalbi eğitebiliyoruz, nede eğitim ve öğretimi, bilimsel olarak öğretebiliyoruz. İşin daha berbatı eğitim ve öğretimde ne yaptığımızı da bilmiyoruz.

              Ticaretin eline teslim edilen okullarda okuyanların, marifetlerini 15 Temmuz 2016 da gördük. Kalbimiz ve beynimiz olan ordumuzu ve adalet sistemimizi yok etmeye çalıştılar. Haylıda başarılı oldular, halen her iki kurum kendine gelemedi ve bunların şerlerinden kurtulamadı.

               Vali Hamza Aydoğdu’nun Aksaray eğitim ve öğretiminde ne yapacağına, Aksaray’ın Türkiye ortalamasının neresinde olacağına ve sendika ağalığından ve partizanlıktan eğitimin kurtulup-kurtulmayacağına göre değerlendirmek istiyoruz.

               ‘’Ahlak yolu pek dardır,/ Tetik bas önü yardır,/ Sakın hakkım var deme,/ Hak yok vazife vardır…’’ Ziya Gökalp

                ‘’Maldan mülkten, paradan puldan, candan canandan geçilir, vatandan geçilmez./ Vatan lafla sevilmez eylemle sevilir.’’ Nasuh Mahruki

                   Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

YAZARLAR