Ya kendimiz gösterip; “Ben de varım!” demek için, Ya da, kişisel hırslarımız ve çıkarlarımız için zaman zaman yanlış işler yapıyoruz. Bilerek mi yapıyoruz, yoksa farkında olmadan mı yapıyoruz o da ayrı bir soru işareti! Örneğin bir bürokrat, örneğin bir doktor, örneğin bir yönetici… Görevini yapmıyorsa, kendisinden beklenen performansın yarısını dahi gösteremiyorsa, oturduğu koltuğu ya da verilen görevi layıkıyla yapamıyorsa elbette yapan birisi ile değiştirilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu tür olaylar yaşandığında hemen birilerimiz yazımın başında belirttiğim kıstaslarımızı devreye sokuyor, ya üst düzey yöneticiye, ya siyasetçiye başlıyoruz veryansına. İstediğimiz, yapılması için uğraş verdiğimiz herhangi bir şey yapılmadığı zaman da tam tersine veryansına başlıyoruz.
Doğru ve yanlışı ayırt etme gibi bir derdimiz hiç olmuyor. Yanlış yapılan her konuda uyarıcı görevimizi yapmayı bir türlü beceremedik. Ne yazık ki Aksaray’da klavyenin başına oturduğumuz andan itibaren şehri kendimizin yönettiğini sanıyoruz. Eeeee… Yöneteni kendimiz sanınca da elimizde döner bıçağı sallamadık yer bırakmıyoruz. Bizi eleştiren, yaptıklarımızın doğru olmadığı konusunda bizi uyaran biri çıkarsa da; “Ben gazeteciyim kardeşim. Görevimi yapıyorum” deyip sıyrılıyoruz işin içinden. Oysaki gazetecinin görevleri arasında yanlış olduğunu bile bile BAĞCI DÖVMEK adına okurları, şehri yanlış bilgilendirme, insanları birbirlerine karşı kinlendirme gibi bir görev olduğunu sanmıyorum. Bir kez daha yineliyorum: Böyle yapmamızın tek ama tek amacı olabilir: O da; gazeteci kisvesi altında kişisel hırslarımızı tatmin etmek, kendimizi gündemde tutmaya çalışmak, birilerini memnun etme adına birilerini kötüleme yöntemi gütmek.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Biz yetkililere gazeteciler ile gazeteci geçinenleri aynı kefeye koymayın çağrısı yaparken bunları anlatmaya çalışıyorduk. Ama kendi canları yanana kadar böyle bir çaba içerisine girmeyecekler anlaşılan. Tüm arkadaşlarıma çağrım şu: Bağcı dövmeyi boşverin. Derdimiz üzüm yemek olsun. Eskisi kadar olmasa da, çok az da olsa; Bu şehir gerek hizmet, gerek işlerin iyi yürütülmesi için öncelikle bizden medet umuyor.