Rasim GÜL


TÜRKİYE’DE HALK, SADECE MUHTARI SEÇER

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Cumhuriyet kurulduğundan beri, halk sadece TÜRKİYE’DE HALK, SADECE MUHTARI SEÇER

Cumhuriyet kurulduğundan beri, halk sadece muhtarını ve listeye yazılanı seçmiştir. Bunada halkın iradesi ve seçim deniliyor, halk ne zaman istediğini seçti de halkın iradesi denecek? Halk listeyi onaylıyor. 

Türkiye’de halk, bazen, bağımsız adayları seçiyor. Ancak bunların sayısı devede kulak bile değil. Bağımsız seçilenlere de iktidarlar kan kusturuyor. Buda halkın seçtiğini kabul etmemenin başka bir yoludur. 

Ülkede kurulan partiler, partisiyiz diye başlar ancak ister iktidar olsun ister muhalefet, hiç vakit geçirmeden liderin partisi olur. Halk partinin idaresinde asla söz sahibi olamaz. Onun içinde haklı olarak halk parti değiştirir. Böylece tepkisini efendice gösterir tabi anlayana.

Lider, babasının şirketi gibi partiyi kullanır ve çevresine bir duvar örer. Bu duvarı aşacak veya delecek hiç kimse olamaz. Kalksa bile siyaseten kellesi alınır vede İlk seçimde saf dışı bırakılır.

Yaşımızın içinde kuruluştaki sözlerine % 50 dahi uyan lider görmedik. Ayrıca lider yanlış yapmaz, yanlışı görev verdikleri yapar.  Lidere, halk insanüstü değerler yapıştırır, o zavallıda buna inanır, sonunda da unutulur.

Hikâye, masal ve efsanelerle yetişenler, akıl ve bilimsel düşünemedikleri için elbette lidere saplantı halinde bağlanacaktır. Özgürlüğü ve insanlığı tatmayanlar lidere bağlılıktan mutlu oluyorlar. Bazende karşılığını alıyorlar.

İnsanlarımızın büyük kısmı, biraz İbranileşerek, biraz Araplaşarak, biraz Farslaşarak, biraz da Batılılaşarak kendinin ne olduğunu karıştırdı. Veya aklıyla hareket etmemek işine ve kolayına geliyor. Sanırım kopyacılık, tembellik ve asalaklıkta böyle bir şey. Dolaysıyla sevdiğini seçememesi sorun olmuyor.

Bozulmanın başlaması, toplumun Ana Dilini beğenmemesi ve kendi insanına isim vermeye değer görmemesi ile başlıyor. Her kültürün peşinde koşması her türlü kültürel işgale açık hale geldiğinin delilidir.

Dolaysıyla seçme hakkının elinden alınmasının aynı zamanda kültürel ve bir demokrasi meselesi olduğunun farkına bile varamıyor.
Halk, istediğini Milletvekili seçemiyor. Halk, istediğini Belediye Başkanı seçemiyor. Halk, istediğini İl Genel Meclisi Üyesi seçemiyor. Halk, istediğini Belediye Meclis Üyesi seçemiyor. Bunlar tamamen tayinle geliyor.

Valide tayinle geliyor ve gidiyor. Bunların adı demokrasi ve Halk iktidarı ise, bizim Hasandağı mız Ağrı dağı, Ekecik dağımızda Erciyes’tir. Var mı itirazı olan?
                                                                      Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.


muhtarını ve listeye yazılanı seçmiştir. Bunada halkın iradesi ve seçim deniliyor, halk ne zaman istediğini seçti de halkın iradesi denecek? Halk listeyi onaylıyor. 

Türkiye’de halk, bazen, bağımsız adayları seçiyor. Ancak bunların sayısı devede kulak bile değil. Bağımsız seçilenlere de iktidarlar kan kusturuyor. Buda halkın seçtiğini kabul etmemenin başka bir yoludur. 

Ülkede kurulan partiler, partisiyiz diye başlar ancak ister iktidar olsun ister muhalefet, hiç vakit geçirmeden liderin partisi olur. Halk partinin idaresinde asla söz sahibi olamaz. Onun içinde haklı olarak halk parti değiştirir. Böylece tepkisini efendice gösterir tabi anlayana.

Lider, babasının şirketi gibi partiyi kullanır ve çevresine bir duvar örer. Bu duvarı aşacak veya delecek hiç kimse olamaz. Kalksa bile siyaseten kellesi alınır vede İlk seçimde saf dışı bırakılır.

Yaşımızın içinde kuruluştaki sözlerine % 50 dahi uyan lider görmedik. Ayrıca lider yanlış yapmaz, yanlışı görev verdikleri yapar.  Lidere, halk insanüstü değerler yapıştırır, o zavallıda buna inanır, sonunda da unutulur.

Hikâye, masal ve efsanelerle yetişenler, akıl ve bilimsel düşünemedikleri için elbette lidere saplantı halinde bağlanacaktır. Özgürlüğü ve insanlığı tatmayanlar lidere bağlılıktan mutlu oluyorlar. Bazende karşılığını alıyorlar.

İnsanlarımızın büyük kısmı, biraz İbranileşerek, biraz Araplaşarak, biraz Farslaşarak, biraz da Batılılaşarak kendinin ne olduğunu karıştırdı. Veya aklıyla hareket etmemek işine ve kolayına geliyor. Sanırım kopyacılık, tembellik ve asalaklıkta böyle bir şey. Dolaysıyla sevdiğini seçememesi sorun olmuyor.

Bozulmanın başlaması, toplumun Ana Dilini beğenmemesi ve kendi insanına isim vermeye değer görmemesi ile başlıyor. Her kültürün peşinde koşması her türlü kültürel işgale açık hale geldiğinin delilidir.

Dolaysıyla seçme hakkının elinden alınmasının aynı zamanda kültürel ve bir demokrasi meselesi olduğunun farkına bile varamıyor.
Halk, istediğini Milletvekili seçemiyor. Halk, istediğini Belediye Başkanı seçemiyor. Halk, istediğini İl Genel Meclisi Üyesi seçemiyor. Halk, istediğini Belediye Meclis Üyesi seçemiyor. Bunlar tamamen tayinle geliyor.

Valide tayinle geliyor ve gidiyor. Bunların adı demokrasi ve Halk iktidarı ise, bizim Hasandağı mız Ağrı dağı, Ekecik dağımızda Erciyes’tir. Var mı itirazı olan?
         Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

 

YAZARLAR