Rasim GÜL


SİYASET, KOLTUK VE ÇIKAR KAPISI OLMAKTAN ÇIKARILMALI

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


ÇAĞI yakalayamayan ülkemizde siyaset ve particilik, meslek oldu. Dolaysıyla ciddi boyutta koltuk ve çıkar kapısı olarak kullanılıyor. Buna kapitalist sistem deniliyor. Kapitalist sistemde hedef, dış ülkelere mal satarak para kazanmaktır. Özellikle İngiltere, Amerika, Fransa’nın yaptığı gibi.

İş adamlarımız dış ülkelere mal satamıyor. Bu durumda kendi insanından, devletinden para kazanmayı tercih ediyor. Yeterli denetim olmadığı için, kimin ne ürettiği ne alıp-sattığı belli olmuyor. Dolaysıyla üretim ve fiyat istikrarı sağlanamadığı için üretici ve tüketici korunamıyor. Herkes birbirini kandırmaya ve soymaya devam ediyor.

Maksadımız demokrasinin olmazsa olmazı siyaseti ve partileri, kötülemek, küçük düşürmek değil. Tam tersine partileri, menfaatçılardan kurtarmak. Millete hizmet kurumu noktasına oturtmaktır.
Ne yazikki iktidara gelen partiler, bir süre gerçekten hizmet ediyor sonra koltuk ve çıkar kapısı oluyor. Sonunda da bitiyor. Örnek, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, Anavatan Partisi, Milli Selamet Partisi vs.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen 88 senede, iktidara gelen partilerin hiçbiri koltuk kapma ve sömürü yolunu kapatamamış, insanlarımızın birbirini sömürmesine alet olmuştur. Bundan dolayı sağ partiler mezara gitmiş sol parti CHP de bir türlü (kısa dönem hariç) iktidar olamamıştır. 

İktidar partileri kayıtlı üye sayılarıyla övünüyorlar, bu övünme boşunadır, üyelik, iş bulmada, tayın ve terfide, kredi almada referans olarak kullanılmaktadır. Buna gönüllülük esasına göre üyelik denemez. Bu üyelerden de üye olduğu partiye hayır gelmez. Üyelik menfaat kapısı olarak kullanılıyor.

Parti üyeliği kesinlikle partilerin elinden alınarak, kanunen kurulacak resmi kuruma verilmelidir. Vatandaş kendi isteği ile istediği partiye üye olmalıdır. Bu yol, mükerrer üyeliğini ilçe teşkilatlarının soyunu, sopunu üye yapmasını ve zoraki üyeliği bitirir. Dolaysıyla parti içi kavgalarda, üyelik çıkarı da kökten biter. 

Resmi kurumun kayıt ettiği üyelerle ön seçimlerle seçilen ilçe, il başkanları ve milletvekilleri gerçek partili tarafından seçileceği için daha güçlü olurlar. Seçilenler seçenin kıymetini, seçenlerde seçtiklerini denetleme fırsatı yakalar. Hırsızlık, yolsuzluk makam hırsıda sona erer ama liderler bu sistemi istemezler. Çünkü krallıkları biter, hâkimiyet halka ve seçilene geçer.

Daha evvelde belirttiğimiz gibi yıllardan beri, halk sadece muhtarı seçmiş bunun dışında hiç kimseyi seçmemiştir. Parti tarafından önüne konan listeye homurdanarak mühür basmıştır. Bu durum ne seçilene, ne seçene nede parti başkanına dolaysıyla millete yaramamıştır. Milletin kürsüsünde, millet adına konuşamayan vekiller oluşmuştur. İlk Meclis hariç.

Hakkı inkâr etmemek için çok eski zamanlarda, Adalet ve Cumhuriyet Halk Partisi hâkim teminatında ön seçim yaptılar. Delegeyle olan bu ön seçim bir nebze seçileni kontrol etme fırsatını getirmişti. Seçilen bir gün yine delegenin yanına gelip hesap vereceğini çok iyi bildiği için halkla içi içe olmak mecburiyetinde kalıyordu.

Yaklaşık 40 yıldır bütün seçilenler, millet yerine genel başkana hesap verdikleri için, liderin hoşuna gitme yarışından başka bir şeyle ilgilenmiyorlar. Vatandaşı memnun edip etmeme önemli olmaktan doğal olarak çıkıyor. Kavgalı, çıkar ve koltuk sağlamalı bir yolda Ülke gece gündüz gidiyor, inşallah bu gidişten kurtuluruz
                                                                            Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

 

YAZARLAR