Eleştirmek değil, saldırmak moda haline geldi. Bu işi yüzyüze yapan da yok işin garibi. Varsa yoksa sosyal medya hesabı üzerinden başta olmak üzere dedikodu yoluyla. Bir bakmışınız birileri Belediye Başkanının hedef tahtası haline getirmişler! Yine bir bakmışınız, bu kez hedef tahtasındakiler vekiller. Parti yöneticileri, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri. Listeyi uzatmak mümkün. Ama bir şeyi iyi ayırdetmek gerekiyor.
Saldırı ile eleştiri arasındaki farkı! Saldırı şeklindeki yüklenmeler sadece hatalı yapılan işler konusunda olmuyor. İyi yapılan ya da yapılmaya çalışılan işlere de saldırılıyor. A şekline bir saldırı yapıldı mı, hemen B Grubunun işi yaftası yapıştırılıyor haklı olarak. B Şekline bir saldırı yapıldımı da yine anında A Grubunun işi yaftası yapıştırılıyor. Ve bu kez ortaya aynı partide, aynı görüş içerisinde çok keskin hesaplaşma görüntüleri çıkıyor.
Bu kez de akıllara perde arkasında duran C Grubu geliyor. Şimdilik kulağımızı kaşırken en zor yolu seçiyoruz. Yani kim kimi, kimler kimleri erkenden hedef alıyor ya da hedef tahtasına oturtmaya çalışıyor, sosyal medya hesapları başta olmak üzere kimler kimlerin altını oyma hazırlığı içerisinde A-B-C diye niteleyerek belirtmeye çalışıyoruz. Elbette ki ilerleyen günlerde bu işin dozajı arttıkça biz de arka planda ipleri elinde tutanların isimlerini yazmaya başlayacağız. Görünen o ki; yakın gelecekte ciddi kavgalar izleyeceğiz. Yine Aksaray’a hizmet etmek yerine, birbirlerinin paçalarından asılmaya başlayacaklar.
Yine dosyalar hazırlanacak, genel merkezin kapıları aşındırılacak. İnşallah bu yazdıklarımız birilerine uyarı olur da, ipin ucu kaçmadan önce bu politikalarını bir kez daha gözden geçirir hepsi. İnşallah kavgadan uzak durur, kavgaya harcayacakları enerjilerini hizmete harcarlar. Adım adım seçim geliyor. Normalde alamadıklarımızı seçim ortamında alabilmek için hem vekillerimize, hem belediye başkanımıza, hem parti yöneticilerimize ihtiyaç var. Ama, birbiriyle kavgasız bir ekibe ihtiyaç var hepsinden önemlisi.