Muammer Öztürk


PANTEİZM: NAMAZDAMIYIZ NİYAZDAMIYIZ

Aksaray salihler şehri haberleri,Salihler şehri gazetesi,Aksaray Haber


‘’Maliki Yevmiddin’’
Türk Modernleşmesi Osmanlıdan sonra Türkiye Cumhuriyeti ile mücadelesi verilirken, modernleşme şekil itibari ile baskın olarak öne çıkmış, dil devriminin sunumuna uygun olarak, köklerine bağlı geleneksel düşünceyi şekil duvarı ile dışlamış ve seküler gücü tek zihniyetin elinde toplamıştır.
Yeni ve tekli zihniyet modernleşmeyi şekilden alarak Türk modernleşmesini batılılaşmaya bağlamıştır. Batı ise şekilden başka bir katkı sağlamamıştır. Ancak Türkiyenin uzun zaman dilimini aç tavuğa darı ambarı gösterircesine oyalamıştır. Modernleşmede Türkiye kendi başına bırakılmış tekli zihniyetin dayatmasıyla anarşi ve kaosa dönüşmüştür. Oysa Türkiye Cumhuriyeti aydınlarının kahir ekseriyetinin batılılaşma niyeti arkadan vuran Arap Dünyasına karşı Türkiyeyi batı ile birlikte Osmanlıdan daha etkin biçimde Türk Devletini çağlar üzerinden sıçratıp çağlar önüne geçirmekti. Bu durum batılılaşma üzerinden gelişme, kalkınma ve büyümeyi hedefleyen aydınlarımız için sonsuz bir ikbal, istiklal ve övünç kaynağı olacaktı.
Ne var ki sünnetini ve şeriatını kaybeden milletler ancak niyaz edebilirlerdi. Biz de öyle yaptık. Batı felsefesi bize otomobil üretimini kaldırttı. Daha sonra uçak üretimini kaldırttı. Böylece SSCB nin merhametine mazhar olarak temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak birkaç fabrika kurabildik. Daha fazla batı ekseninden çıkmaya yeltenince seküler gücü ihtilallerde kullanarak durdurdular. En az yetmiş yıldır namaza geçebilmenin sancılarını yaşıyoruz. Sekülerizmin dışında kalan süreyi saymaz isek yirmi yıldır henüz bir çok meseleyi aşamamış durumdayız. Bunun sebebi sosyolojik olarak milletin yetmiş yıl boyunca boşaltılan en azından bin yıllık hafızasıdır. Öyle kolay değildir toplumların dönüştürülmesi. Raydan çıkan treni birkaç günde kaldırabilirsiniz. Milletlerin yaşayan hafızalarını dönüştürmek ciddi ruh gücü ister. Esasen bu gün Türk Milleti olarak yaşadığımız sosyolojik travmanın sebebi bilinç altımızda yatan hafıza boşaltımı olup bu gün yaşadığımız başı boş zihin problemlerimizinde gerçek sebebidir.
Kahir ekseriyeti vahyi anlamamış tebliğe kapalı ve niyazda ısrarlı oluşumuz ataletimizden- tembelliğimizdendir. Taklidi namazdan ne kadar fayda görürüz bilemeyiz ama icracı bir namaz fert olarak sosyal haytımızda esaslı bir sosyal ihtilale sebep olur ki bunu organize olmuş ve pusuda yatan panteist-çok tanrılı anlayışa dayandırmak ve oradan güç almaya kalkmak tam bir şirktir. Allah şirke koşanları sevmez. Her fert kendisi namazı icra edebilmeli ki kendi temellendirmesini yapabilsin ve hakikati görebilmek nasip olsun. Allahın rıza makamına erebilsin. Panteistler ağaçtaki topraktaki sudaki havadaki vs. mucizeyi görebilmişler ancak mucizelerin ardındaki hikmeti anlayamamışlar dolayısıla tevhidi anlıyamamışlardır. Bu yüzden her mucizeye bir tanrı addederek çok tanrılı bir sapkınlığa düşmüşlerdir.
Son elli yılda batının iki yüzlü Türk dostluğu ancak deşifre olabildi. Batı bize kalkınma ve gelişme sağlamaktan çok anarşi, terör ihrac ederek bağımsızlığımıza prangalar attı. Güç kaybetmemize neden oldu. Bu gün yaşadığımız dönemde vekalet savaşları denilen ABD emperyalist sömürge anlayışı çıplak bir ikiyüzlülüktür. Sözü başka özü başka.Hiç bir değer tanımadan sırtını Rusyaya dayayan Esadla aynı şekilde katliamlara devam etmektedir. Sözüm ona İran müslüman bir devlet ama milisleri Suriyede Rusya ve Esad la birlikte katliamlara yol açıyor. Kasım Süleymaninin ölümündeki sis perdesi ve ortadoğuda cereyan eden olaylar kafa karıştırıyor. Türkiyeden istediğini alamayacak olan ABD İran nüfuzunun yayılmasına terkediyor gibi alanları.
İman hakikatinin cephemizde kuracağı siperler kadar hiçbir duvar sağlam olamaz. Bu sebeple fert olarak değil tüm İslam aleminin niyazdan namaza geçme zamanıdır. Gereğince icra edilecek namaz iki vakit arasındaki boşluğu kontrol altına alacak ve müslümanlar gerçekten kardeş olabileceklerdir. ‘’siz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız, iman etmedikçe cennete giremezsiniz’’ hş. de buyurulan iman bize niyazdan namaza geçmeyi öğütler. İşte iman ettiğimiz zaman, kendimizi temellendirebilirsek ancak mü’min olabileceğiz. ‘’ancak mü’minler kardeştir’’ayeti celilesinin gereğini yapmış olacağız. Böylece Allahın ‘’ben sizinle beraberim siz kiminle berabersiniz’’ kelamına muhatap mü’minler olarak niyazdan namaza geçerek zaferle müjdelenebileceğiz. İşte o zaman dünyayı yaşanılabilir cennet misaline kavuşturabileceğiz inşallah. Amin

YAZARLAR