Serdar Adem İşler


Öğrencilere Neden Kitap Okutamıyoruz?

Aksaray salihler şehri Haberleri / Aksaray salihler şehri gazetesi


DİYALEKTİK BAKIŞ

Okullar açılırken her sene aynı telaşe tiyatrosuna tanık oluyoruz. Doğrusu günah çıkarma temeline dayandığını düşündüğüm bu senaryodan bıktım usandım diyebilirim. Bu sene de farklı olmayacak elbette. Sahte bir panikle çocuklarımızın okumadığından dem vurup, onlara sözde çağın gereklerine uygun bir şekilde kitap sevgisi aşılayacağımıza dair planlar projeler ortaya koyuyoruz aklımızca. Sonra da ne oluyor biliyor musunuz; dostlar alışverişte görüyor ve aynı dostlar inanıyor kendi yalanına. He valla öyle.

Ama kimse kusura bakmasın ben inanmıyorum bu konuda ciddi ve samimi olduğumuza. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Kampanyaları başlatan ve sürdürenler arasında elinde ya da yakınında kitap bulunan birini gördünüz mü? Alın size örnek ve kanıt. Buyurun araştırın itiraz edeceğinize. Zaten araştırmadan, soruşturmadan sırf çıkarlarına dayayan hayallerini suya düşüreceği şüphe ve endişesiyle olur olmaz her düşünceye karşı çıkanların okumuş yazmış diye tabir dilen aydın kesimden olmaları mümkün değil.

Her şeye kim itiraz eder sizce? Elbette cehaletinin farkında olanlar. Bakın körkütük cahiller demiyorum. Onlar bu dünyanın en mutlu ve bahtiyar insanları. Aşırı cehalet kişide ben patlaması yapar. Bunun en güzel örnekleri taşra insanları arasında görülebilir. Doğrusu bu hayatta en kıskandığım insan tipi bunlardır. Düşünmeyen sadece inanan tipler. Düşünmedikleri için yeme içme, boşaltma, üreme, bağırıp çağırma ve kavga etmekten başka bir faaliyetleri olmayanbu naçiz tipler kendilerinin dünyanın en akıllısı ve mükemmeli olduğuna inanırlar. Ben de bu zavallı prototiplere acımakla karışık gülerim sadece?

Yetkililer de çocuklarımız okumuyor diye üzülüyorlarmış. Siz onu benim külahıma anlatın. Kusura bakmasınlar ama eğitimle uzaktan yakından teması olanların öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarının sıfır düzeyinde olduğuna üzüldüklerini hiç sanmıyorum. Bir kere ineğin saman yediği gibi tek taraflı değil de çok yönlü okuyup diyalektik düşünebilen bir bireyin beyinleri tek fazlı çalışan muhafazakarlar tarafından pek makbul görüldüğünü de sanmıyorum. Çünkü gerçekten okumanın hakkını vererek okuyan insan düşünür. Düşünen insan soru sorar. Soran insan alacağı peşin hükümlü cevapları dolma gibi hemen yutmaz. Duyduklarını hatta gördüklerini yargılar, eleştirir. Tez antitez sürecinden geçerek düşündüğü için daha mantıklı sonuçlara ulaşabilir. Böyle bir insan tipi dünyanın hiçbir yerinde hiçbir muhafazakar tarafın işine gelmez.  Hepsi bir yana çıkarlarına alet ettikleri efsanelerine inananları uyandıracağı için tezgahın önünü kapatmasına izin de vermezler.

Belki bu yüzden elinde kitap olanı görmüyorsunuz.

Olayın bir de dünyevi boyutu var. İnanmayan ağzını bozacağına araştırsın. Öyle işkembeden atıp tutmakla olmuyor. Madem kendini tek taraflı olarak ucunu bucağını tanımaktan aciz olduğun evrenin en akıllısı ilan ediyorsun; o zaman kullanmak zorundasın kısa devre yapan aklını? Ve madem diğer hiçbir canlıya sormadan kendini yine tek taraflı olarak dünyanın en akıllısı ilan etmişsin; aklın gereğini yerine getireceksin o zaman. Uzak geçmişin karanlıklarında yazılmış uçan gergedan konuşan çekirge efsaneleriyle oyalanmaktan vazgeçeceksin.

Zor biliyorum ama yapmak en azından denemek zorundasın.

Haydi beraber araştıralım isterseniz. Çevrenizde mülakat kısa devresiyle koltuklarına tünemiş her seviyeden idarecileri ziyaret edin bakalım. Yanında yöresinde, elinde ya da masasında kitap bulunan birine rastlayabilecek misiniz. Aynı şekilde bir milyona yakın öğretmenden ulaşabildiklerinizi bir gözlemleyin bakalım elinde kitap olana rastlayabilecek misiniz?Akıldistribütörü öğretmen, adalet dağıtıcısı avukat ve sağlık uzmanı doktor kitap okumuyor ki öğrencilerimiz örnek alarak okumayı denesinler.

Sahi siz anne baba olarak kitap okuyor musunuz? Okuyoruz diyorsanız, sayıca kaç tane okudunuz? Okuduklarınız körükörüne taraftarlıklarınızı derinleştiren tek tip kitaplar mı aklı işletecek mantığı çalıştıracak türden değişik türlerden mi?  Okumuyor ya da tek taraflı okuyorsanız çocuklarınızın öğrencilerinizin okumadığından şikayet edemezsiniz. Şikayet etmeye yelteniyorsanız bu bana göre günah çıkarmaktan başka bir şey değil?

Benden söylemesi, gerisi size kalmış?

 

YAZARLAR