Ömer KESKİN


NEZAHAT ONBAŞIYA

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


"Kayaların Oğlu"na hasta adam diyerek

Bir araya toplandı, kinlerini kusmaya

Flüt büyüsündeki farelerin ordusu

Özgür olan arslanı, umarsızca boğmaya

Üç kıtanın hâkimi alındı ablukaya

Öyle kederli günde, işte, tam da o anda

Bozkurtun vatanında, dadaşın diyarında

Bin dokuz yüz dokuzda doğdu, yiğit Nezahat

Hâdiye hanım ile Hâlid Bey'in kuzusu

Yokluk, kıtlık yılları, ezip geçti milleti

Anacığını kurban aldı verem illeti

Yetimliğin sızısı, çöktü minik yüreğe

Haçlının gemileri doldu Çanakkale'ye

Ağzı süt kokuyordu, henüz yaşı sekizdi

Yaşıtları evcilik oynarken, evlerinde

"Yas tutma vakti değil, Vatan elden gitmekte"

Nezahat vatan için koşup gitti cepheye

Bez bebeğin yerine sarıldı mavzerine

"Allah, Allah" diyerek arslan olup kükredi

Yedi düvel gâvuru, korkusundan titredi

Süngüyle hücûm etti, O, doğuştan askerdi

Kâfirin artıkları, dökülünce denize

"GEÇİLMEZ ÇANAKKALE" yazıldı kâinâta

Çanakkale gâzisi, mert Yetmişinci Alay

İzmit'e nakledildi, dûalarla, tekbirle

İşgâlin bulutları, kapatınca semâyı

Yiğitler sıklaştırdı, talimi, atışları

Tomris Hatun duruşlu, ustaca bindi ata

Oğuz Kağan bakışlı, mâhir oldu atışta

Duyuldu hünerleri, Nezâreti Harbide

Bin dokuz yüz yirmide giydi asker urbası

Ahmet Derviş Paşa'dan aldı sırmalarını

On iki yaşındayken oldu kuzum Onbaşı

Samsun'dan güneş doğdu, hilâlin diyârına

Durmanın vakti değil, varmalı Ankara'ya

Alayca, katıldılar Kuvayı Milliye'ye

Emrinde savaştığı paşa'nın hayranıydı

Nasıl hayran olmasın, bütün âlem hayrandı!

En sonunda cephede bir gün geldi, tanıştı

Mustafa Kemal Paşa, övdü güzel sözlerle

İsmet Paşa izledi, gurur duyan gözlerle

Gebze, Sakarya, Gediz, İnönü, tanır O'nu

Cehenneme gönderdi yüzden fazla gâvûru

Ne paşalık istedi, ne çeyiz ne de maaş

"Bana yeterli" dedi, "vatanımda özgür baş!"

İstanbul'a göçtüler, büyük zaferden sonra

Evlenince Yüzbaşı yiğit Mehmet Rıfat'la

İki altın çocukla hâneleri şenlendi

Sarı saçlı büyük dev yâver seçti eşini

Birlikte dolaştılar şahlanan Türkiye'mi

Bilgisi, zarifliği, cumhuriyet kadını

Gönüllere yazıldı Türk'ün asil kadını

Yetmiş dörtte yitirdi çok sevdiği eşini

Dolmabahçe Sarayı ne güzeldi ah o gün

Takdir Beratı aldı seksen altı yılında

Yetişmedi madalya henüz sağken hayatta

Doksan dördün eylülü yirmi dördüncü günü

Askerce veda etti Üsküdar'da Gata'da

Huzur içinde uyu kurtardığın vatanda

Cenneti firdevsine alsın, seni yaratan

Okunurken fatihân ruhuna değsin duâm

YAZARLAR