"Kayaların Oğlu"na hasta adam diyerek
Bir araya toplandı, kinlerini kusmaya
Flüt büyüsündeki farelerin ordusu
Özgür olan arslanı, umarsızca boğmaya
Üç kıtanın hâkimi alındı ablukaya
Öyle kederli günde, işte, tam da o anda
Bozkurtun vatanında, dadaşın diyarında
Bin dokuz yüz dokuzda doğdu, yiğit Nezahat
Hâdiye hanım ile Hâlid Bey'in kuzusu
Yokluk, kıtlık yılları, ezip geçti milleti
Anacığını kurban aldı verem illeti
Yetimliğin sızısı, çöktü minik yüreğe
Haçlının gemileri doldu Çanakkale'ye
Ağzı süt kokuyordu, henüz yaşı sekizdi
Yaşıtları evcilik oynarken, evlerinde
"Yas tutma vakti değil, Vatan elden gitmekte"
Nezahat vatan için koşup gitti cepheye
Bez bebeğin yerine sarıldı mavzerine
"Allah, Allah" diyerek arslan olup kükredi
Yedi düvel gâvuru, korkusundan titredi
Süngüyle hücûm etti, O, doğuştan askerdi
Kâfirin artıkları, dökülünce denize
"GEÇİLMEZ ÇANAKKALE" yazıldı kâinâta
Çanakkale gâzisi, mert Yetmişinci Alay
İzmit'e nakledildi, dûalarla, tekbirle
İşgâlin bulutları, kapatınca semâyı
Yiğitler sıklaştırdı, talimi, atışları
Tomris Hatun duruşlu, ustaca bindi ata
Oğuz Kağan bakışlı, mâhir oldu atışta
Duyuldu hünerleri, Nezâreti Harbide
Bin dokuz yüz yirmide giydi asker urbası
Ahmet Derviş Paşa'dan aldı sırmalarını
On iki yaşındayken oldu kuzum Onbaşı
Samsun'dan güneş doğdu, hilâlin diyârına
Durmanın vakti değil, varmalı Ankara'ya
Alayca, katıldılar Kuvayı Milliye'ye
Emrinde savaştığı paşa'nın hayranıydı
Nasıl hayran olmasın, bütün âlem hayrandı!
En sonunda cephede bir gün geldi, tanıştı
Mustafa Kemal Paşa, övdü güzel sözlerle
İsmet Paşa izledi, gurur duyan gözlerle
Gebze, Sakarya, Gediz, İnönü, tanır O'nu
Cehenneme gönderdi yüzden fazla gâvûru
Ne paşalık istedi, ne çeyiz ne de maaş
"Bana yeterli" dedi, "vatanımda özgür baş!"
İstanbul'a göçtüler, büyük zaferden sonra
Evlenince Yüzbaşı yiğit Mehmet Rıfat'la
İki altın çocukla hâneleri şenlendi
Sarı saçlı büyük dev yâver seçti eşini
Birlikte dolaştılar şahlanan Türkiye'mi
Bilgisi, zarifliği, cumhuriyet kadını
Gönüllere yazıldı Türk'ün asil kadını
Yetmiş dörtte yitirdi çok sevdiği eşini
Dolmabahçe Sarayı ne güzeldi ah o gün
Takdir Beratı aldı seksen altı yılında
Yetişmedi madalya henüz sağken hayatta
Doksan dördün eylülü yirmi dördüncü günü
Askerce veda etti Üsküdar'da Gata'da
Huzur içinde uyu kurtardığın vatanda
Cenneti firdevsine alsın, seni yaratan
Okunurken fatihân ruhuna değsin duâm