“Lüks otellerde iftar görüntüleri paylaşanlar: Garibanın, yoksulun, yetimin, öksüzün iftar ve sahur sofralarında yiyemedikleri her nimet, alamadıkları her gıdanın vebali boynunuza olsun”
Eskiden:
*Beş yıldızlı otel odalarında yarısının dahi oruçlu olmadığı zenginlerin zenginlere; kuş sütünün eksik olmadığı iftar ziyafetleri verilmezdi,
*Günümüzde yaşamını tersine çevirenler var: Gece sahura kadar uyanık kalıp yemek içmek; gündüz ise uzun süre oruçlu uyumak yoktu,
*Oruçlu iken sigarasızlığın verdiği bunalımla başta ailesine ve çevresine terör estirip, hakaretler savurmak yoktu,
*Talep fazlasını fırsat bilip Ramazan’da temel gıda maddelerine zam yapıp haksız kazanç sağlamak yoktu,
*Ürün satışlarında Ramazan’ı reklam aracı olarak kullanmak, fukaranın alamayacağı ürünleri reklamlarda; iftar sofrası öncesi sunarak nefisleriyle oynamak yoktu,
*Oruçlu olduğunu ima ederek karşısındakini kandırmaya çalışmak yoktu,
*Kendi kazancı dışında; başka olanakları kullanarak sırf menfaat ve siyasi rant kazanmak uğruna iftar ziyafetleri verilmezdi,
*Sahur vaktinde ışık kontrolü yaparak veya davulcudan istihbarat alarak komşusunun oruç tutup tutmadığını sorgulamak yoktu,
*Gündüzleri; klimalı camilerde ibadet dışı yan gelip yatmak hatta; gaz çıkartarak horul, horul uyumak da yoktu,
*Oruç Baba adı altında uydurulmuş yatır mezarlarına gidip Allah’tan dileme yerine ölmüşlerden ev, araba, karı, koca ve sağlık dilemek de yoktu,
*Oruç ayında; diğer aylara göre daha aşırı yemek ve içmek de yoktu,
*Abuk sabuk sorularla hangi hallerin orucu bozduğu sorulmazdı. Esprili de olsa Cüppeli Ahmet Hocanın şu sözleriyle durumu özetlemiş: “Giren Bozar Çıkan Bozmaz.”
Ramazan Ay’ı basit bir ibadet ayı değildir; sabır, nimete saygı ve şükür ayıdır. Her ibadette olduğu gibi; dini temele dayalı kurallarda orucunuzu tutuyorsanız ne mutlu size. Aksi halde boşuna ne aç kalın ne de günaha girin.
Bu vesileyle tüm samimi ve gerçek Dünya Müslümanların Ramazan Ayı’nı kutlar; günahsız bir şekilde geçirmelerini dilerim.
Sevgi ve Saygılarımla