Şahin KAPLAN


NATO KAFA

Aksaray salihler şehri Haberleri / Aksaray salihler şehri gazetesi


Uluslararası bir organizasyonun üyesiyiz. Bakalım nereden gelip nereye gidiyor? Hatta bir yere gidiyor mu? Geriye mi  gidiyor yoksa ileri mi?

Kuruluşu 4 Nisan 1949 Washington/ABD. Bu tarih itibariyle 12 ülke tarafından kurulmuş. İlk imzayı atanlar diyelim.

BELÇİKA, KANADA, DANİMARKA, FRANSA, İZLANDA, İTALYA, LÜKSEMBURG, HOLLANDA, NORVEÇ

PORTEKİZ, İNGİLTERE, AMERİKA.

Temelde bir savunma ve güvenlik ortaklığı olarak oluşmuş bir yapıdır. Yıllar içinde göreceğiz ki başka maksatlara da meyledecektir.

Kore savaşına asker yolladıktan sonra Türkiye ve Yunanistan önce 22 Ekim 1951 Londra da imzalanan protokol ve ardından 18 Şubat 1952 yılında resmen Üyeliğe kabul edilmiştir.

Aslında kuruluştan itibaren ilk genişleme Türkiye ve Yunanistan´ın üyeliğe alınması ile olmuş ve daha sonra da  sırasıyla 1955 Almanya, 1982 İspanya, 1999 (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya) 2004(Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya,Slovakya,Slovenya) 2009(Arnavutluk,Hırvatistan) 2017 Karadağ üye ülke olmuşlardır.Şu anda da üye sayısı 29 dur.

Bizim üyeliğimizi basitçe,  2.Dünya Savaşı sonunda meydana gelen saflaşmada batı  bloğunda yer almak olarak tanımlayabiliriz.

Antlaşmanın son iki maddesine bakınca da NATO´nun patronunun ABD olduğu açık olarak görülmektedir. Bir ülkenin üyelikten çıkarılması gibi bir durum da yoktur ve sadece ülkeler tek taraflı olarak üyelikten ayrılabileceklerdir. Geçmişte Yunanistan ve Fransa´nın askerî kanattan ayrılmaları bu duruma örnektir.

Madde 13 ? Antlaşma 20 yıl boyunca yürürlükte kaldıktan sonra herhangi bir Taraf, ayrılma bildirimini Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti´ne vermesinden bir yıl sonra Taraf olmaktan çıkabilir. ABD Hükümeti aldığı her ayrılma bildiriminden tüm Tarafları haberdar edecektir.

Madde 14 ? İngilizce ve Fransızca metinleri aynı derecede otantik olan bu Antlaşma, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti´nin arşivlerinde saklanacaktır. Onaylı kopyalar, bu hükümet tarafından imzacı diğer hükümetlere iletilecektir.

NATO Amerika liderliğinde kurulmuş ve o çerçevede devam etmektedir. Amerika Birleşik Devletlerini NATO dışına çıkarırsanız o dönem için Rus tehdidine karşı ciddi bir askeri güç bulunmadığını göreceksiniz.

ABD de bu kadar ülkenin güvenliğine bedavadan şemsiye tutacak değil herhalde.Kendi ülkesinin ve insanının güvenliğini NATO olmadan saylayabilecek olsa da hikâyesini uluslararası ortamda geçerli kılmanın da iyi bir yolu NATO.Boş yere kaynaklarını aktarmıyor NATO faaliyetlerine.

Günümüzde de durum çok da farklı boyutta değildir. Geçen zaman içerisinde Türkiye asker sayısı bakımından NATO içerisinde ABD´nin arkasından ikinci duruma gelmiştir.

Şimdi gelelim günümüz NATO müttefikliğine; sanki bütün ortaklık sadece kâğıt üzerinde kalmış gibi. Fransa Cumhurbaşkanı´nı NATO´nun beyin ölümü gerçekleşti sözünden dolayı eleştiren çok olsa da sanki gerçeklik payı var gibi. O kendi açısından bakıp öldü diyor bizim açımızdan çok mu diri ?

Zor günümüzde bize destek olacak ülkeler, bütün düşmanlarımızla kol kola. Bizim terörist dediğimize kahraman diyebiliyorlar. Bize döneceğini bile bile binlerce silah gönderebiliyorlar. Yıllardır NATO müttefiklerimizin beslediği teröristlerle savaşmadık mı ? Hala da savaşmıyor muyuz? Milletimizin on yıllarca geri gitmesine sebep olan darbeler serisinde hepsinin parmakları yok mudur? Devletin tüm damarlarına sızan, ağlayan sümüklü ajanın arkasında NATO müttefikimiz yok mudur? Bu nasıl müttefikliktir?

Ne yapalım biz de böyle ortaklık olmaz deyip ayrılalım mı o zaman?

Tabi ki ayrılmayacağız. Dost ve müttefik olduğumuz halde bunca hıyanet edenlerin bu şemsiyenin dışında, açıktan açığa bize neler yapacağını düşünebiliyor musunuz? Bu kavgalı ortaklık sürüp gidecek işte. Bize düşen bunların içimizde kurdukları ve kurabilecekleri tezgâhlara gelmemektir. Günümüzde kaybedeceği çok şeyi olmayan ülkeler için geçerlidir tank, top, tüfek ile savaş. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için en kuvvetli silah paradır. Bunu da müttefikler birbirine çok kolay kullanabiliyor. Bunun adı da ?yaptırım bombası? olsun bari. Süper bir bomba bu. Görünürde kan, gözyaşı, ölümler yok. Ya perde gerisinde?

NATO´nun yeni yapılanmasını bloke edeceğiz diyerek kesin bir tavırla gittiğimiz İngiltere´den,    twittrump ile görüşmeden sonra onay vererek geri döndük. Bu fikri değişikliği iki şekilde yorumlamak mümkün. Birincisi twittrump kapalı kapılar ardında yaptırım bombası atacağını söyledi ve bizi ikna etti. İkincisi ise bu kadar sert bir üslupla girdiğimiz toplantıda dilimizin altında bir başka şey vardı ve Twittrump bu talebimize olumlu baktı.

Son dönemde zinhar olmaz dediğimiz şeylerin onayını verdiğimiz işler olmaya başlasa da bu vetonun kaldırılmasının ardında başka bir menfaatimizin olduğunu düşünüyorum. Bu çıkışları yapan Cumhurbaşkanı da yaptırım bombasının gündeme geleceğini hepimizden iyi biliyordur. Bile bile lades olmayacağına göre mutlaka bir pazarlık olmuştur. İstediğimiz ne idi ve ne aldık? Bunu zaman içinde göreceğiz.

NATO müttefikimiz ABD ve komşu müttefikimiz Rusya´nın YPG/PYD  terör yapılanmasını bizim istediğimiz şekilde terör listesine dâhil etmeyeceğini bilmek, çok ileri görüşlülük olmasa gerek. Masada elimize geçen bir fırsat inşallah lehimize kazanım olarak dönmüştür. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti olmayacak duaya âmin diyecek değil ya!

Habip Koç
7.12.2019 14:47:25
Muhterem kardeşim güzel bir yazı tebrik ediyoruz.Selamlar

YAZARLAR