Kur´an´ı anlamak; onun canlı bir tercümanı olması gereken gerçek Müslümanı anlamaktır.
Kur´an´ı anlamak; bugünkü Müslümanlarla gerçek Müslümanlar arasında benzersiz farklar bulunduğunu anlamaktır.
Ve Kur´an´ı anlamak, bir milyarı aşan bir kitlenin neden hala her bakımdan sömürge durumunda olduğunu anlamaktır.
Kısaca, Kur´an´ı anlamak, hayatı anlamak demektir.
Ve işte, Kur´an´dan yana olanların da, ona karşı olanların da anlayamadıkları veya anlaşılmasını istemedikleri gerçek budur.
Biz, bilerek veya bilmeyerek Kur´an´ı kendi günlük hayatımızdan uzaklaştırdık. Çünkü onu, ne demek istediğini anlamadan okuduk. Bunun neticesinde, Kur´an´ın iç dinamiğine aykırı olan görüşleri bile farkında olmaksızın Kur ´ani görüşlermiş gibi benimsedik.
Çoğu kere de, kendi dışımızda düşmanlar bularak, ağırlığı altında ezildiğimiz veballeri bu düşmanların omuzlarına yükledik. Böyle yapmakla da, sorumluluklarımızdan kolayca kurtulabileceğimizi sandık. Ama gerçekler, onlardan kaçılarak değil, onlar göğüslenerek anlaşılır.
Öyleyse, günümüzün Müslümanı, hayatını başka standartlara göre değil, Kur´an standartlarına göre tanzim etmek için, onu anlamaya bugün her zamankinden daha çok muhtaçtır.
Kuranı hayatımıza dahil ettiğimizde, anlamaya başlarız ve kuranla yaşamaya başladığımızda gerçek bir mümin olarak Müslümanca yaşarız.
Şu soruyu kendimize çok sık sormalıyız biz kuranın hangi kurallarını hayatımıza dahil ettik? Eğer cevap çok az sayıda ise daha çok gayret edip, kuranı hayatımızın yörüngesine oturtmamız gerek; hem Rabbimin rızasına nail olmak, hem de gazabından kurtulmak için kuran bizim yaşam felsefemiz olmalı.
Unutmayalım sınav kitabımız kuran, ona göre anlayıp, yaşayıp hayatımızı tanzim etmesi için kurana dört elle sarılmalıyız.
Yaşam gayeniz kuran olsun dileklerimle kalın sağlıcakla
