Şahin KAPLAN


KOMUTANIN BAKTIĞI YER YEŞERİRMİŞ

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Haydi sizi Kars’a götüreyim.Bir dönem, Ülke gündemini epeyce meşgul etmiş bir tartşmayı hatırlatayım.Meşhur “UCUBE” tartışması.Hani belediye ile anlaşarak yapılan bir anıtın Sayın ERDOĞAN tarafından ucube olarak nitelendirildiği tartışmayı.

Konunun benim için çarpıcı olan noktasını anlatayım.Erdoğan Kars’a yapılan anıtı görüp ucube deyince toplumda bazı tepkiler oluşmuştu.Sanata ve sanatçıya saygı çerçevesinde Başbakan eleştirilmiş,bu tepkileri de etkisizleştirip durumu kurtarmak adına dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da ucube olarak anıtı değil çevresindeki yapılaşmayı kastetti demişti.Erdoğan’ın bilgisi olmadan yapıldığı sonradan anlaşılan bu açıklama ise bizzat Erdoğan tarafından ters köşe edilmişti.Ucube olarak anıtı nitelendirdiğini üzerine basa basa kendisi açıklamıştı. Hatta Bülent Abi duruma “çok derinden” üzülerek Allah kimseyi  Ertuğrul Günay’ın durumuna düşürmesin demişti.Bu sözler üzerine de iki bakan arasında bir kırgınlık yaşanmıştı.

“Kul kınadığını yaşamadan ölmez”  deriz ya hep.Bülent Abi de Ertuğrul Günay gibi kendi öngörüsü ile yaptığı  açıklamaların mağduriyetini  kısa süre önce yaşadı.

Nereden çıktı şimdi bu konu sorusu geliyor ise hemen söyleyeyim, hemşehrilerimizin  Bakanımızın sözüne yön çizme gayreti.Öyle demedi,bunu kastetmedi vs. Demeleri bana o dönemi hatırlattı.

Aksaray’a en üst makam da dahil  olmak üzere vaadedilmiş olan bir tren var.Ben kendi adıma trenin buharlısına bile razıyım.Tren hızlı mı olacak yavaş mı olacak benim konum değil.Tren olsun yeter.Yavaş bile olsa zamanla hızlanır o.İnsan ister istemez üzülüp kızıyor.Kardeşim dağ mı deleceksiniz? Nehirler mi aşacaksınız ? Viyadükler mi çekeceksiniz de tren işi bu kadar uzadı.Anadolu’nun göbeğinde nedir bu mahrumiyet  ?

Bunca zamandır özellikle yerel siyasetçileri mahcup eden bu vaat neden gerçekleşmez ? Acaba söylenen gibi ağam bizi ciddiye almıyor mu ? Bizi hep çantada keklik olarak mı görür ki? Biz yıllardır aklmızda bu sorularla yaşarken Niğde-Ankara otobanı Aksaray’dan açılmış gibi oldu.Bana göre Bakan’ın yaptığı bir nezaket ziyareti idi.Her gelenin önüne koyduğumuz gibi treni getirdik koyduk önüne.O da önce ihaleye çıkma aşamasına geldi deyip ardından da tartışma konusu olan  uzaya yol isteme polemiğini yarattı.

Açıkça söyleyeyim açıklamanın doğruluğu ya da yanlışlığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor.Bakan Bey’in hasmı da değilim hısmı da .Öyle ya da böyle yapılmış bir açıklaması var ortada.Bu açıklamanın ardından dikkatimi çeken konu ise Bakan’ın açıklamasını yıkama gayreti içine giren Aksaraylılar.Bırakın beyler,kendi yapsın işini.Ortada duran koca bir vaat varken yok öyle demedi,yok bunu kastetmedi demek yıllardır beklenti içinde olan Aksaraylı’nın işi olmasa gerek.Herkesin bildiğini ben de söyleyeyim, Bakan bizim tren işini kendi başına halledemez.Konunun muhatabı bizzat Sayın Cumhurbaşkanıdır.

Askerlikte bir söz vardır “komutanın baktığı yer yeşerir”. Çok doğru bir sözdür, Aksaray’ın yeşermesi için de komutanın Aksaray’a bakması gerekiyor.Yıllanmış vaadin asıl sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanı’na;

“Reis ne oldu bize verdiğin söz, bizim tren nerde” diyebiliyor muyuz ?

Her projeye kaynağı olan Devletimizin düz ovaya ray döşeyecek  parası mı yok ? diyebiliyor muyuz ?

Asıl mesele budur.

Bakan Bey’in,  Sayın Cumhurbaşkanı’nın anıt için yaptığı açıklama gibi  ortaya  çıkıp;

“aynen öyle,size tren yolu yapsak uzaya da yol isteriniz  dedim” demesini beklemeyin.

Benim gördüğüm ise, devlet penceresinden bakan Sayın BAKAN , vatandaşın istekleri bitmez demiş.

Bitmez  Sayın Bakan , vatandaşın istekleri bitmez.Bu da gayet doğal.İlimize gelerek bize şeref verdiniz,bu şeref de bizim organize sanayiine yeter de artar diyecek değil ya vatandaş. Tabi ki isteyecek.Siz dua edin “dağların ortasında kalmış şehrimizi” çepeçevre  dolaşan tramvay peşinde koşmuyoruz.

YAZARLAR