Rasim GÜL


KEVGİRE DÖNEN EĞİTİMDEN, KİM NE BEKLİYOR?

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Kişilik= Karakter= Şahsiyet eş değer olarak kullanılabiliyor. Türk Dil Kurumu; Belirli irade, zekâ duygusu, heyecan, huy, soya çekim gibi birçok unsuru da ifade eden olarak izah ediyor.
Cumhuriyet dönemindeki, iktidarlar defalarca Eğitim’de sistem değiştirdiler. Eğitim, ne olduğu bilinmez hale geldi, kişilikli, ahlaklı ve ülküsü olan gençlik yetiştiremiyor. Kişiliği, ahlakı ve ülküsü olarak yetişenlerde harcanıyor.
 
Bütün okulların levhasına İmam Hatip ve Fen Lisesi yazmak doğru değil. Gerçek sistem ve öğretmen lazım. Eğitimi yazboz tahtasına çevirme hiçbir iktidara yaramadı, bu iktidara da yaramayacaktır. Nesillere, millete ve bu devlete yazık ediliyor. Bizce devlet eğitimi, özel sektöre devretse daha iyi olur.

Ak Parti döneminde o kadar değişiklik yapıldı ki sistem KEVGİRE döndü. 2021 yılı itibariyle anketler gösterdi ki değişiklik AKP yede yaramıyor.  Ne yazik ki mektepten, camiden ve ordudan ellerini bir türlü çekemediler.

OY için devletin ana kolonları olan Mektep, Cami ve Kışlayı kullanmak hiç birine yaramadı. Ama bu kurumlar tamiri imkânsız yara aldı. Adalet, Doğruyol, Anavatan ve Erbakan’ın partileri yok oldu. Sadece kurucu parti olduğu için CHP ayakta kalabildi. 

Çin, YAPAY zekâyı liselerde ZORUNLU hale getirmiş. Türkiye’de ise devleti yönetenler yapay zekâ bir tarafa normal zekâyı ve çapını geliştirmeyi bile düşünmüyorlar ki yapay zekâyı düşünsünler. Çünkü ülkemizde zekânın ve aklın önemi yok, sadece bizdenin önemi var, bizden değilse önemi yok.

Bilim adamlarının belirttiğine göre en geç 2050 yılında dünya, % 70 oranında yapay zekâ ile geliştirilen robotların eline geçecek. Türkiye bu teknolojiyi nasıl ve kimlerle geliştirecek? Şu an eğitimin gündeminde bu konu yok ki.

Ülkemizde eğitimden ziyade hangi meslekte çok para kazanılır, siyasal ve sosyal alanda hangi yol seçilirse devlette yüksek maaş alan bir koltuk kapılır. Devlet ve millet ise akla gelmeyen unsur. Çok az bir sayı gerçekten önce liyakat, ehliyet, devlet ve millet sevdasında. Ne yazikki bunların bir çoğuda yurt dışına gidiyor. 

Eğitim ve orduya önem verilmeli, bu kurumlarla oynanmamalı. Eğitim bilim ve teknolojiyi geliştirmezse icat olamaz, icat yapamayan ülkeler ağzıyla kuş tutsa en iyi ihtimal yarı sömürge olur. Yüzyıllardır, disiplinli, milletin güven ve refahını düşünen bir ordumuz olmasından dolayı bu topraklarda yaşayabiliyoruz.

Lafın özü; Camiye, Mektebe, Askere ve Adalete zerrei miktar particilik karıştırıldığında bu ulvi kurumlar bozulur. Milletin de, devletin de dağılması ve çöküşü başlar. Bu dağılma çöküş neticesinde,

Başka gidecek yerleri olanlar oralara giderler, gidecek yerleri olmayanlar ne yapacak? Türk Milletinin gidecek hiçbir yer yoktur, koca millet, enkazın altında kalır. O zaman ne mal ne mülk ne koltuk, en acısıda ne namus kalır.
                                         
Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

 

YAZARLAR