Her sitemin bir kurşun, her bakışın bir ferman
Gel deyince şaha kalkar dizginlenen kısrak
Hedefe kilitlenmiş gibi koştukça koşar
Çağlayan misali ne dur bilir ne de durak
Hak’tan gelen kabulümüzdür; amma velâkin,
Yeter ki gelmesin başa dosttan yana firak
Eğilip bükülmeden ömür geçsin istersen
Hayat çizgin çizilirken Hak olmalı mihrak
Aldatması o kadar da kolay değil seni
Fani dünya ile geçebiliyorsan matrak
Bilmem ki hiç düşünüp de; Hayy’dan gelip Hu’ya
Nasıl gideceğini edebildin mi idrak
Dünya kuruldu kurulalı doğan ölüyor
Ölümden sonrası edilmeli asıl merak
Daha dün yeşildi, kalmadı yeşilden eser
Birer birer düşmekte sararan her bir yaprak
Gördüğün gerçeği yafta yapıp as boynuna
Yalnız bir olana yönel, tüm “izm”leri bırak
Dönüp bakmazken dostların ruhsuz bedenine
Ana şefkatiyle kucak açar kara toprak