Muammer Öztürk


KAHRAMAN KİM ?

Aksaray salihler şehri Haberleri / Aksaray salihler şehri gazetesi



Errahmanirrahim-i maliki yevmiddin: Kainatı iç içe halkalar şeklinde yaratan, sonra onun her dairesinde sağlam direkler atan, dünya denilen yerkürede envayt çeşit canlıları Halaga´t´ıyla var eden, sonra da onlara bütün cüziyatları ile rahmet ve merhamet eden, yarattıklarını başı boş bırakmayan ve Rahim sıfatı ile kuşatıp korumakla yetinmeyen, niğmetler bahşeden, Rezzak sıfatıyla hayat bağışlayan, sonra da kontrol altında tutan, öğretip olgunlaştıran, kendini bulduran ve nihayet ortada bırakmayıp sonlandırarak emanetine sahip çıkan vefa sahibi ve mutlak hesap ve merhamet sahibi olan Allah´a sonsuz şükürler olsun. Bize Resulu ile şefaate sebebiyet veren, emsalsiz sevgisiyle ruhları kuşatan, Müslümanları dar günlerinde bolluk, rahmet ve lütufları ile düze çıkarıp küfür karşısında muzaffer eyleyen Allah´a sonsuz şükürler olsun. O ne yüce Rab´dir ki, İhlas ve şefkatiyle az olanı çok olana galip kılar, zayıf olanı güçlü olana tercih eder, mazlum olanı zalim olana tercih eder ve sözüne ve gününe sahip çıkar. Din gününün sahibi olan Allah´a sonsuz şükürler olsun.
Hüneyn savaşında, Mekke´de mecbur kalarak İslamı kabul eden iki bin kadar askerinde katıldığı on iki bin kişilik ordu ile savaşa girildiğinde, müşrikler İslam okçularını pusuya düşürüp tepelerine oklar yağdırınca, önce ganimet arzusundan başka bir arzu taşımayan bu iki bin kişi dağılır, sonra bu durum ordunun bozulmasına sebep olur. Allah Resulünün yanında sadece yedi Müslüman kalır. Bu durum karşısında çok üzülen Fahri Alem efendimiz düldülünden inerek kendilerini muzaffer kılması için Allah´a yalvarır ve tekrar düldülüne binerek dağılan Müslümanlara:
__´´Ben peygamberim! Bende Yalan yok. Ben Abdülmuttalibin oğluyum´´ diye seslenerek düldülünü düşmanın üzerine doğru sürer. O sırada Resulü Ekrem Efendimizin amcası Hz. Abbas düldülünün dizginine, Haris amcasının oğlu Ebu Süfyan´da üzengisine yapışarak hayvanın ilerlemesine engel olmaya çalışırlar. Diğer yandan da Fahri Alem efendimizin emri ile Hz. Abbas gür sesiyle;
__´´Ey Akabe´de biat eden Ensar! Ey Şecere-i Rıdvan altında söz veren ashab! diye seslenir. Bunun üzerine Müslümanlar bir şoktan çıkarcasına toparlanarak ?´Lebbeyk!´´ diyerek dönüp gelirler. Nihayet düşman mağlup edilerek altı bin kişi esir alınır.
Öyle ise kahraman kim, yiğit kim, iman ve inanç timsali kim, elbette alemin güneşi, kainatın tebligatçısı; yarattıklarına asla benzemeyen, yarattıklarına muhtaç da olmayan, doğmamış ve doğrulmamış, ezel ve ebedin sahibi, mutlak hesabın ve din gününün sahibi, yüceler yücesi Şanı büyük Allah´ın elçisi, kulu, sevgilisi, sevdalısı ve düşman karşısında hiç geri çekilmemiş olan, kurtuluş reçetesi, devrin ve deveranın tek şefaatçisi, mazlumun dostu, zalimin korkusu, insanların en seçkini ve şereflisi, yalanın zıddı, doğrunun rehberi, kainatın klavuzu, minberin ve mihrabın ehli, mahlukatın sevdası, ötelere giden yolun kervan başı, ümmetinden başka meşgalesi ve endişesi olmayan, rızai ilahiyeden başka dava edinmemiş, ilimlerin baş hatibi, Kur-an´ın yeryüzündeki tecellisi, kainatı bir kutsi öz olarak kendinde cem etmiş, halaga-t´ın sebebi eşsiz ve emsalsiz insan, ?´Muhammedür resulullahi sadık-ul vaad-ül emin:´´ Hz. Muhammed Mustafa (sav)´dan başkası değildir.
Görüyoruz ki içinde yaşadığımız zaman diliminde ona hiç olmadığı kadar muhtacız. O´nun yüreklere maya salan, gönüllere ümit ve ışık olan iman, ihlas, cesaret ve kahramanlığına muhtacız. Filistin´de, Irak´ta, Suriye de, Libya da ve dünyanın bir çok yerinde bin bir türlü zulüm, açlık, sefalet ve sıkıntılara maruz kalan Müslümanlara karşı sorumluyuz.
Filistin´de dünyanın gözü önünde her gün onlarca insan alenen katlediliyor. Dünyadan hiç ses çıkmazken, Müslüman ülkelerden de tepki yok. Bu apaçık hesap gününü yaklaştığının delilidir. İsrail katliam yapıyor. Kaldı ki bu yeni başlamış değil. Yıllardır devam ediyor. Şu kesin bir gerçektir ki Türkiye ne zaman uluslar arası arenada kendini bağlayan bir ortaklık kursa, ne zaman batı ve ya batılı dinlere yakın bir tavır alsa İsrail bunu yapıyor. Türkiye AB kapısında gün geçirdiği sürece İsrail ve diğerleri bunu yapacak. Türkiye´nin seçeneklerini daraltanlar bu elim azabın şiddetini göreceklerdir. Allahın ?´İyilik sahiplerini daraltmayın´´ emrine mugayir olanların hesabı Allahındır. Bu gün İdlipte yapılanlar zulmün son parçası değildir. Allahın apaçık emrettiği zulme karşı koymaktan çekinenler, Allaha karşı zulümle ittifak etmiştirler.
Allah Resulü az sayıda ve zulme maruz kalan sahabelerine, henüz Müslümanlar çok az iken, Habeş Kralına gidin demişti. Müslümanlar ?´Ya Resulullah O Hrıstiyan bir Kral´´ dediklerinde ?´Evet ama O adil bir kral´´ demişti. Şimdi dünyanın neresinde bir adil kral var ki, bu vahşete dur diyebilsin. Asrı saadet ve Türk İslam devirleri? Ancak ümitvarız. Elhamdülillahi Rabbülalemin. Errahmanirrahiym. Maliki yevmiddin. Öyle ise adalet yakındır. Dünyada adil bir melik kalmadı ise hesap yakındır. Adalete sahip çıkamayanların hataları kendilerini kuşattığında hesap işlemiş olacaktır.Uyuşmuş, uyuşturulmuş, tepkisiz, ruhsuz bir dünyada ve zaman diliminde yaşıyoruz. İslam dünyası hiçbir zaman bu kadar sessiz kalmadı. Hiçbir zaman yürekler böylesine katı ve iletişimsiz kalmadı. Bu sessizlik yeni hüsranların ve ya büyük felaketlerin habercisi olabilir. Ta ki kıyamet tarihinin ne zaman olduğunu bilen yok. Bu zulüm uzun süreli olamaz. Mutlaka durdurulacaktır. Ancak bu zulme karşı rahatsızlığını ifade etmemek, karşı tavır almamak bu zulme destek olmaktan daha kötü ve acı bir kaostur.Şu kısacık ömründe tamamen dünyevi arzularının esiri olmuş, kendinden ve heveslerinden başka bir şey düşünemeyen Müslümanlar ve melikler ne kadar ziyandadır.
Din gününün ve mutlak hesabın sahibi olan, ?´Zira ben kafir bile olsa mazlumun duasını reddetmem´´ diyen Allah (cc) Maide Suresi 54. Ayeti Kerimede:
?´Ey iman edenler!Sizden her kim dininden dönerse muhakkak Allah Teala bir kavim getirir ki, onları sever, onlarda onu severler.Mü´minlere karşı mütevazi olurlar, kafirlere karşı da izzet sahibi bulunurlar.Allah yolunda savaşa atılırlar ve kınayanın kınamasından korkmazlar, işte o, Allah Teala´nın lütfudur, onu dilediğine verir ve Allah Teala´nın lütfu ve ilmi geniştir.´´
Tevrat sahifelerinde ise(Ruh-ül Beyan 4-162);´´Ey türlü illetlerle mübtela olan mağrur melik! Ben seni dünyayı üst üste yığman için göndermedim. Seni mazlumların imdadına yetişmen için gönderdim. Zira ben kafir bile olsa mazlumun duasını reddetmem´´ buyurmaktadır.
Allah´a emanet olun.

 
 
 

YAZARLAR