İlimizde, bütçeden harcanan paraların hesabını verecek kişiler belli, Vali ve Belediye başkanı. Hesap soracak kim var? Partiler mi, İl Genel Meclisi mi, Belediye Meclisi mi, Sivil Toplum Örgütleri mi, Aksaray halkı mı, basın mı?
Sondan başlayarak basını ele alalım, basının % 50-60’i ayakta kalmak için çabalıyor dolaysıyla kendi derdi ile uğraştığından hesap sorma noktasına bir türlü gelemiyor. Basının % 35-45’ide iktidar tarafı olduğundan zaten hesap sormuyor. Kalan % 5’de ne yazarsa yazsın, zaten o bize karşı yaftası yapıştırılarak, bir iki de iftira edilerek etkisizleştiriliyor.
Halka gelince yaklaşık ortadan ikiye bölünmüş, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı. Cumhur İttifakına mensuplar, aman düşman tarafına koz vermeyelim titizliği içerisinde ne olursa osun birileri deveyi hamutu ile götürsün ağzını açmıyor, istisnalarda korkudan ve baskıdan ağzını açamıyor. Bu vaziyette halk hesap sormuyor, soramıyor.
Millet İttifakına gelince, bildiğim kadarıyla birleşik çalışma programlarını henüz yapmış yapabilmiş bile değiller. Her parti kendi akort ettiği sazını çalıp, kendi türküsünü söylüyor. Halkımız kuruşuna kadar paraların, nerelere ve nasıl harcandığının hesabının sorulmasını bekliyor. Saz çalmayı değil.
Ayrıca 2019 ve 2020 yıllarında, iktidar parti yetkilileri Genel Bütçe ve Özal İdare Bütçesinin dışında, Ankara’dan ilave ne kadar para getirdiler? Bunların da bilinmesi lazım. Eğer getirmişlerse bilelim ve teşekkür edelim. Getirmemişlerse ne işe yaradıklarını soralım. Ne dersiniz?
İlinin meseleleri dururken kolayına kaçıp Türkiye siyasetini yapan parti yetkilileri mi hesap soracak? Çok zor çünkü hesap sormak için il çapında çok çalışmaları lazım, güvenilir olmaları lazım vs. Ellerinde varsa vurdu mu devirecek belgeler lazım. Boş lafla, tembellikle, kopyacılıkla, kıvırmayla bu işler olmaz.
Sivil toplum örgütleri, öve zede ki avcı gibi gizlenmiş havayı kokluyor, havanın durumuna göre kendine yol çiziyor, suya sabuna dokunmuyor. Başkanların daha da kurnazları kendini güven altına almak için, vali, belediye başkanı, iktidar milletvekillerinden herhangi birini sığınak olarak seçmiş yoluna devam ediyor. Dürüstçe şunu da söyleme yeliyim ki bazı başkanlar, dertten ağzına kadar dolu ha patladı, ha patlayacak ama bilmem ne zaman?
İl Genel Meclisi ile Belediye Meclisi için hiçbir şey söylemeye gerek görmüyorum. Bu meclisler Ak Parti ve MHP ortaklığında ezici çoğunluğu oluşturuyor. Kol kırılır yen içinde kalır havasında gidiyorlar. Vicdanlarına ve halka nasıl hesap verecekleri konusunda elbette fikirleri vardır.
Sadece üzerine basarak şöyleyim ki hesap sormamanın bedelini MHP seçimlerde ağır öder. Çünkü MHP biz iktidardan bir şey istemiyoruz, sadece devletin bekası için destekliyoruz diyor. Beka, iyi güzelde hesap sorup sormamayla ne alakası var?
Netice olarak hak ve haksızlık karşısında susanın adı, halkımızca ne ise şu an bu durum devam ediyor. Aksaray halkının ama özellikle, Cumhur İttifakında olanlar vicdanlarına nasıl hesap verecekler onu merak ediyorum.
Yarı resmi Sivil Toplum Örgüt başkanları, önlerine gelen seçimlerde kendilerini nasıl savunacaklar ve üyelerine nasıl hesap verecekler zamanı gelince göreceğiz.
Makam arabaları siyah plaka olan Sivil Toplum Örgüt başkanları, bazı partilerin arka bahçesi gibi çalıştıklarının bedelini nasıl olsa ödeyecekler.
Halkımızın, seçilmiş ve atanmış sorumluların, düşünmeleri gerekir. Bütün sözlerin motoru düşünmedir. Düşünen kişi, her türlü zorluğa ve zahmete katlanan kişidir. Dolaysıyla gerçeği gören kişidir. Olayı anlamak ve tanımak, ona doğru davranmayı gösterir ve yanlış yapılmasına karşı çıkar.
Müslümanların sevmediği elin gâvuru , Sokrates Milattan Önce, 2500 sene önce, ‘’Sorgulanmamış Yaşam, yaşamaya değmez’’ diyor. Aceba kaçımız yaşamımızı sorguluyoruz?
Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.
