Rasim GÜL


GELECEĞİ, BİLİM TAYIN EDİYOR

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Geleceği ne tayın eder; inanç, soy, kültür, tarih, lider, ehliyet-liyakat gibi unsurlar ve daha başka şeyler de sıralanarak cevap verilebilinir. Bunların hepsinin elbette payı var ama esası İLİMDİR.

Bilinen yazılı tarihe baktığımızda, günün teknolojisini yakalayarak icat eden toplumlar daima ileri gitmiş ve tarihe yön vermişlerdir. Türkler, Romalılar, Rusya, İngiltere, Almanya, Amerika, İspanya, Fransa diye sayabiliriz. 

Romalılar ortadan kalkmış, Türkler minnetsiz ayakta kalmaya çalışıyor. Almanya sessiz ve derinden gidiyor. Amerika Süper güç olmanın şimdilik tadını çıkarıyor. İngiltere soğukkanlılığını ve sömürü zihniyetin muhafaza ederek ağabeyi Amerika ile birlikte Dünyayı idare ediyor. Ruslar ise neredeyse 100 yıldır dünya ikinciliğini muhafaza etmeye çalışıyor.

Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, İskandinav Ülkeleri, rahatça ayakta duruyorlar, Balkan, Ortadoğu, Afrika, Güney Amerika ve Orta Asya ülkeleri ise Avrupa, Rusya ve Amerika’nın güdümünde ayakta durmaya çalışıyorlar.

Birinci grupta yer alan milletler geleceğini teknolojide yaptığı İCATLARLA belirliyor. Elbette inancın, soyun, kültürün, tarih bilincinin ve liderlerin önemli katkıları var. Ancak bunların hepsi mükemmel olsa bile bilim, teknoloji ve İCATLAR olmadığında milletlerin geleceği garanti altına alınamıyor. Türkiye ise yapacağı icatlarla dünyada ki yerini belirlemeye çalışıyor.

Biz kimiz, kiminle yarışıyoruz? Bu yarışı kazanmak için nasıl bir donanıma ihtiyacımız var? Hayatımızı ne yaparak geçirmeliyiz? Ne tür becerilere ihtiyacımız var? Bilim, inanç ve siyaset hakkında neyi bilip bilmediğimizi göz önüne aldığımızda, hayatın anlamı hakkında bir şeyler söyleyebiliriz.

Siyasetçiler, bürokratlar teknolojileri ve açacağı çığırı bilmek bir yana ne olduğunu bile anlamıyorlar. Halka, bilimi ve kim olduğumuzu anlatıp milli birliği sağlamayı dahi beceremediler.

Yarışı kazanmak için gereken bilim ve teknoloji, nesillerin gündeminde hiç olmadı. Çünkü nesilleri daima bilim dışı meselelere yönlendirdiler. Bazı aile çocukları kendi becerileri ile başardılar. Bu durum çok iyi ama yetmiyor.  

Şu an insanlarımızın ve çocuklarımızın yüzde doksan, doksan beşi kısa yoldan herhangi bir beceriye ve donanıma sahip olmadan varlık içerisinde olmayı istiyor. Dedikodu ve sözde siyaset yapıyor. Siyasetin bilgi, beceri ve donanımla yapılacağından bile habersiz.

Din konusunda, inanıyorum demenin yettiğini sanıyor ama işine geleni yapıyor, gelmeyene bir mazeret uyduruyor, bilim ise laka Luka’yla izah edilemeyeceği için orada bari susuyor.

Bir Amerikalı  ‘’…Siz, Türkler bir hadise olunca, ‘’Şimdi ne olacak’’ diye sorarsınız, biz Amerikalılarda ‘’Şimdi ne yapacağız’’ diye sorarız diyor. Biz millet olarak, çocuklarımızın eğitimi ve geleceği için ‘’ Şimdi ne yapacağız’’ diye düşünmeliyiz.

Önce çocuklarımıza neleri öğretmeliyiz, neleri öğretmemeliyiz? Bizi ve çocuklarımızı bekleyen zorluk ne?  50 senedir, lüzumlu iki şey, lüzumsuz 5 şey öğretilmektedir. Anaokulundan fakültelerin her bölümüne kadar hayatta hiçte lazım olmayan bilgi öğretildiği gibi, ezbercilik öne alınmaktadır.

Milli Eğitime uzun yıllarını veren Valimiz Hamza Aydoğdu’dan tek isteğimiz Aksaray eğitimini, olması gereken yere çıkarmasıdır. Hiçbir konu, hiçbir mesele bunun önüne geçemez, geçmemelidir. Valinin de yıllar sonra tek hatırlanacağı eğitim konusu olmalıdır.

Aksaray’da, eğitimi bu yapılanmayla hiç kimse hedeflenen yere götüremez. Yıllardır yazılan ve söylenen aynı şeylerin tekrarıdır. Tek umudumuz Vali Bey’dir. Durumdan memnunsa hiçbir diyeceğimiz yok, Allah selamet versin. Umudumuz başka bahara kalır.

Bugün Dünya ‘’Yapay zekâya’’ ve ‘’Bilime’’ odaklanmış, bizde ise daha tarifini ve telaffuzunu bile doğru dürüst yapamıyoruz. Bilim konusunda bile anlaşamayan nesiller yarın yakamıza yapışmaz mı?
         Hayrola, muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

YAZARLAR