Türkiye Avrupa birliğinin uygulamalarını bazen farkındalık yaratarak kendimize uygun hale getirebiliyoruz. Sıfır atık bunlardan birisiydi etkili bir propaganda için Emine Erdoğan başı çekti aslında çok ta iyi düşünülmüş ve kurgulanmış bir projeydi
Aksaray valisinin önderliğinde bir toplantı yapıldı proje anlatıldı, meydanda birtakım etkinlikler yapıldı algı yaratıldı ardından vali yardımcıların başkanlığında 1 toplantı 2 toplantı deren alınan kararlar uygulanacaktı bu vesileyle çevremiz pırıl pırıl olacaktı 3 ay geçti daha sonra durum değerlendirmesi için salon toplantısı yapıldı, çöpü toplayacak olan firmalar siz getirin biz bedava alalım kafasında ilçelere hiç giden yok anladık ki o kadar çaba boş yereymiş Türkiye sıralamasında verilere girilen hususlarda sonuncu olmuşuz.
Ardından bir toplantı daha sonuç vali bey çok üzüldü mutlaka başarının yakalanması gerekir denildi her kurum sıfır atıkla ilgili ‘’ ATIK GEÇİCİ DEPOLAMA ALANI ‘’ yapılması kararı alındı herkes ayrı bir telaş ile en az 4 bin lira ile 13 bin lira arasında masraf yapılarak tel örgüler düzenlendi içerisine sarı mavi yeşil konteynerler yada kovalar konuldu farklı çöpler kendine ait kutulara atılacaktı kapıları kilitlendi
En çok acıdığım Okulların bu konuda çok zorlandıkları oldu bütçe yok mecburiyet vardı helede köy okullarına verilen eziyetler ise cabasıydı neyseki vicdan sahipleri o dönem de yorumlarımızla sunduğumuz uyarımızı dikkate alarak köy okullarının geçici atık depolama kafesi yapmasına gerek yok denildi, en çok sevinende Milli Eğiim Müdürü H.Ömer Kartal olmuştu çünki köy okullarnın çaresizliğini en iyi o biliyordu
Aradan zaman geçti tam 1 yıl oldu geçenlerde sanayi sitesi girişindeki valilik ek binasının binlerce lira vererek oluşturduğu ‘’ ATIK GEÇİCİ DEPOLAMA ALANI ‘’ kafesine gözüm takıldı acaba atık olarak neler toplanmış diye bakmıştım, gördüğüm manzara içler acısıydı daha hiçbir atık yoktu pırıl pırıl duruyordu 1 yılda hiç giren çıkan olmamış boşa yatırım yapıldığı anlaşılmıştı.
Eğer istenilen sonuç elde edilebilseydi gerçekten geri dönüşümle sıfır artık olacaktı. Ama nafile milyonlar ne yazık ki hatıra binaen çöpe gitti.
Çevre konusu öyle unutulacak basit bir konu değildir, hatta sürdürülebilir olmalıdır sivil toplum örgütleri harekete geçirilmeli mahallelerde ‘’bugün temizlik günümüz ‘’diye etkinlikler yapılarak gençlere paylaşmayı ve birlikte yaşamayı öğretmeliyiz.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ile ilgili hiçbir girişim yok , geleceği dert edinen de yok hâlbuki her yer ağaçlık ormanlık olmalıdır.
Gerekiyorsa ''AKSARAY’DA AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİ '' başlatılarak iklim değişikliğine karşı eylem geliştirilmelidir.
Bugün Korona dolaysıyla çektiğimiz sıkıntılara bakınca GELECEĞİMİZ TEHLİKEDE diyoruz, yarın iklim değişikliğiyle çölleşmeye başlayan bu vatan topraklarında korona dan daha kötü günler yaşayacağız bunun çözümü şimdiden her fırsatta fidan dikmektir
Bu konuda Yeni Valimizden de ümitliyiz mesleğinden dolayı Eğitim adına ilerleme bekliyoruz, ancak o gençlerin geleceği olan yeşil Doğa için ‘’AKSARAY’IN ETRAFI YEMYEŞİL DAĞLAR’’ diyerek ağaçlandırmada öncü ve önder olmasını umuyoruz, en azından ‘’ Aksaray Vilayetinin 31. Yılında 68 bin fidan’’ ın toprakla buluşturulmasını arzu ediyoruz.
Çevre iklim için günümüzün konusu değil geleceğimizin bekası diyerek bakmak zorundayız o yüzden Sayın valimiz Hamza Aydoğdu'nun çevre konusundaki duyarlılığına güveniyoruz Yeşil Doğa olarak acelemiz var mevsim gelmeden fidan ekilecek okullar, camiler, köyün ortak alanları, resmi kurum bahçeleri, özellikle yol kenarları tespit edilerek kasımdan itibaren dikilecek fidanlarla yemyeşil hale getirilmelidir.
Hedef; ‘’AKSARAY’IN ETRAFI YEMYEŞİL DAĞLAR ‘’
