Muammer Öztürk


DETERMİNİZM VE ÖZGÜRLÜK

Aksaray salihler şehri Haberleri / Aksaray salihler şehri gazetesi



?´Maliki Yevmiddin´´
İnsanoğlu Adem ile Havvadan itibaren bütün coğrafya kendine bahşedilmişken, zaman içinde Habil-Kabil meselesi ve daha nice sosyal değişim ve hareketler neticesinde medeniyetler kurup medeniyetler yıkarak bu güne kadar geldi.
Avrupa Birliği bir hıristiyan kulüp şeklinde hep beraber şengen adıyla serbest dolaşım ve yerleşim anlayışı içinde yaşarken İslam coğrafyası kardeşlikten yoksun darmadağın olup bir türlü bir araya gelememektedir. Bunu bu coğrafyalarda icad edilen kukla sekülerizm yaptı. Yaptı yapmasınada müslümanın suçu yokmu. ?´Ancak mü´minler kardeştir´´ kelamına karşı islam huzur ve kardeşliği neden yakalayamadık. Terör anarşi savaş gibi her türlü provokasyon ve kavga İslam coğrafyasında maalesef yer bulabilmekte ve dağınıklık devam etmektedir.
Batının gezgin filozofları İslam coğrafyasının vahiy kökenli öğretilerini sosyolojik ve felsefi manada adeta taşıyarak kendi toplum bilimlerine uyarlayıp kendi medeniyetlerine önemli köşe taşları olarak yerleştirmişlerdir. Bunu başardıktan sonra semavi dinleri toptan dışlamak için İslam coğrafyasının vahiy kökenlerini kırmak için var güçleriyle çalışmışlardır. İnsanlığın gelişim sürecine mikroskobik olarak bakarsak bir çok avrupalı filozof ve sosyoloğun tanrılardan rol çalmaya soyunduğunu görürüz. Bu kompleksin temelinde yine cumartesi yasaklarını çiğneyen, tanrıdan intikam almaya çalışan siyonist öğretinin pratik ustaları vardır. Zira bu gün hala başta Avrupa olmak üzere bir çok coğrafyada yaratılış fellsefesinin karşısında evrim hipotezini tabiat kanunu olarak dik tutmaya çalışan sessiz bir savaş vermektedirler.
İslam coğrafyasının içinde bulunduğu düşünce sistematiği tam bir kompleks-kargaşa içindedir.Kendi içinden çıkan filozof ve sosyologlardan tıpkı vahyi anlamaktan uzak kaldığı gibi uzakta durmaktadır. Bu duruş kendi kompleksini kargaşasını devam ettirmektedir.
Determinizm ilk olarak Pierre Simon Laplace tarafından evrendeki-kainattaki neden sonuç ilişkisi olarak görülmüş ?´evrenin bu günkü durumu geçmiş durumunun bir sonucu, gelecek durumununda nedenidir´´ diye açıklanmıştır.
Sipinoza; evrenin-kainatın kesin bir düzeninin olduğunu, bu düzen içinde insanın özgür olamıyacağının delili olduğunu savunmuştur.
Decarts; Madenin ilahi bir yönlendirmeye maruz kalamıyacağını, dolayısı ile insanın özgür olduğunu savunmuştur.
Claude Bernard ise canlı ve cansız varlıkların varoluş şartları kesin olarak belirlenmiştir, bu bilindiğinde kurallar yerine getirildiğinde bireyin veya deneycinin istediği sonucu alacağını söylemiştir.
İmam Fahri Razi ise İbni Sinaya istinaden; Fatihaya bin soru sorar bin cevap alırım diyerek, Fatiha suresi Elhamdulillahi rabbil alemin diye başlar, Rabbil alemin sıfatı çok geniştir, Allah hala müdahele etmektedir, aksi halde Fatiha Elhamdulillahi Halukul alemin diye başlardı der.
Zariyat suresi 47. Ayette yüce kelam ?´Göğü biz kudretimizle kurduk ve sürekli genişletiyoruz´´ der. Bu ayetin buyruğuna göre gerçek manada bilime sahip olmalı ve fay hatlarının üzerinde deprem biliminin kurallarına göre yerleşim alanları açmak zorundasınızdır. Bu durum kainat yaratılmadan önce hazır olan kuralların yartılış sırasında konulduğunu işaret eder. Dolayısıyla bilim adamının tarafsızlığı önemlidir. Yer kabuğunu kıran, sıradan bir doğa olayı değil kuralları ve genişleme ihtiyacı önceden varedilmiş olan yaratılışın sahibi ilahi kudrettir. Kainatın periyodik kuralları insanoğlunun özgürlüğünü ne derece kısıtlar ve ya nereye kadar sınırlayabilir. Göçmen kuşların mevsimsel hareketlerine bakarak bir fikir üretebiliriz sanırım.
Dünyanın neresinde olursanız olun, belki bir çok şey değişir ve davranışlarımızı etkiler ancak mü´minler için kıblenin yeri aynıdır. Bu nokta nazarıyla, bilim müslüman için olmazsa olmaz bir gerçektir. Kainatı tanımayı sağlar, kainatın bir noktasında daimi olarak yerleşebilmenin yollarını açar. Ancak bu durum hayvanlarda alan sahiplenmesine benzer şekilde insanda mülkiyet edinme hırsını doğurarak yeni Habil-Kabil olaylarına da yol açabilir.
Sonuç olarak; determinizm fiziksel ve mekanik varoluşta oldukça etkili, tabiatı anlama ve açıklamada gereklidir. Sosyolojik açıdan özgürlük evrenin kuralları olduğu gibi toplumsal kurallarında olduğu gerçeğine bağlı olarak ancak hissedilebilecek bir olgudur.

YAZARLAR