‘’Maliki Yevmiddin’’
Yakın tarihimiz Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Dvletinin parçalanması, Kurtuluş Savaşları ve Çanakkale Savaşı gibi kahramanlık destanları yazan milletimizin fedakarlıkları ile doludur. Ayrıca yeni Türkiye Cumhuriyetini kuran milletimizin gelişip yükselmesi ve karanlıkları yırtarak ufuklarını aydınlatma yürüyüşünü engellemek üzere her on yılda bir yapılan darbeler ve muhtıralarla doludur.
Bu darbelerin hiç şüphesiz en acı olanı 27 Mayıs 1960 darbesidir. Merhum Başbakan Adnan Menders ile Polatkan ve Zorlu gibi üç millet adamı içerdeki maşalar aracılığı ile idam edildi. Esasen burada idam edilen Menderes, Zorlu ve Polatkan değildi. İdam edilen doğrudan milletin milli iradesi, tamda bağımsızlık düşüncesi idi.
Bu milletin adamı olmak, milletin bekasına yönelik düşünmek, milletin değerlerine uygun işler yapmak bedel isterdi. O bedel idam edilmek oldu. Nice vatanseverler sonraki zamanlarda kurşunlanarak ve bombalanarak öldürüldü. Nihayet 12 Eylül 1980 darbesi ve yeni idamlar. Kısa bir süre sonra Türkiyede seküler gücü kaybetmek istemeyenlerin organizasyonu olduğu anlaşıldı. Ancak Emperyalizme düşman olduğunu söyleyen bir çok insan aslında Emperyalizme hizmet ettiğini hala anlamadı ki onların yerli maşalarının yanında yer tutmaktalar. Kısa bir süre sonra 1984 yılında başlayan PKK terör olayları devam etti geldi bu güne kadar. Binlerce şehit ve gazi.
Aliya İzzetbegoviçin söylediği gibi Anadolu topraklarını etnik ayrıma tabi tutmadan Türk Milletine çok gören bir dünya var karşımızda. Osmanlı ve Selçuklunun oluşumunu model alan bu tersinden dünyanın hedefinde Osmanlı ve İslam dünyası vardı. Ne var ki içimizde de Firavunun Ahmakları çok sayıda vardı hala da var. Hem içimizden hem dışımızdan vurula vurula bu günlere geldik. Ancak bu güne kadar Makyewelist dünya önce haçlı seferlerini, sonrasında Mussolini ve Hitler gibi zulümleri gerçekleştirdiler. Zaman zaman kendi içlerinde mezhep savaşları yapmış olsalarda kahredici ekseriyeti Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasına yaptılar. İşte bize Anadolu topraklarını çok gören ve bizi bir gün Asya Bozkırlarına süreceklerini düşünen megalomanyak bir dünya hala var. İçeride ise Firavunun Ahmaklaraı hala çok sayıda var. Öncelikle nüfuz alanlarımızı boşaltarak Anadolu ve Mezopotomya topraklarını ortaya almak istiyorlar. Bu yüzdendir ki biz dün Suriyede, bugün Libyada yarın Irakta başka bir gün başka yerlerde olmak zorunda kalacağız. Bizim güvenlik sınırlarımız Misak-ı Milli den daha geniştir. Aksine sürgünümüzü bekleyemeyiz. O nedenle Firavunun Ahmakları olmayalım veya onların süslü sözlerine ya da başka şeylerine aldanmayalım.
27 Mayıs 1960 a gelinceye kadar son on yılda Demokrat Parti İktidarı ne yapmıştı. Menderes kabinesinin toplu hedefleri arasında demokrasiyi hakim kılmak, milletin önünü açmak, tarımda makineleşme ile Anadolunun top yekün kalkınmasını sağlamaktı.Özelde ise Ezanın Türkçeden Arapçaya döndürülmesi, İslam Enstitülerinin kurulması/enstitüler sonradan kapatılarak sulandırılmış ilahiyatlar kuruldu/ dış yardımları Rusya üzerinden fabrikalaşmaya ayırması, böylece sanayi ve tarımı birlikte kalkındırarak milletin refahını yükseltmekti. Demokrat Parti üstüne düşeni fazlaca yapıyordu. Ancak idam gerekçeleri ise o kadar ucuz ve senaryo idi. Zira zimmetine para geçirmek, mama davası, bebek davası, mandaları yeniden getirme davası/ bu gün birileri yine sıcak para üzerinden tersinden yükleniyor/ gibi ucuz gerekçelerdi.
Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şimdilerde Adnan Menderes ile Tayyip Erdoğanın resmini birlikte koyarak herkes makus talihine koşar gibi ucuz tehditler… Sormak lazım Tayyip Bey ne yaptı. Herhalde ne yaptıklarını anlatmak için kitap yazmak gerekir. Çünkü yapılanları bu gazetenin tüm sayfalarına sığdırmak mümkün değil. Bütün fiziki sosyal manevi olarak yaptıklarına ilaveten inanan toplumun ekseriyetinin bile farkında olmadığı stratejik ve karanlık zihinlere karşı, üst akıl denilen asırlardır kesintisiz çalışan yeni düzen teorisyenlerine karşı yerli akılla milli zihinleri temellendiriyor. Yinede görünen çalışmaları şöyle özetleyebiliriz. % 75 millileşme. Her şey Türk tarafından Türke göre.
Karşı duruş nerde duruyor. Firavunun Ahmaklığı ve Yalan rüzgarları. Aman Firavunun Ahmaklarına kanıp küçülmeyelim ki daha bir çok Makyewellist oyunu bozabilelim. Saygılarımla.
