Daha söze başlarken söyleyeyim, hayatımın hiç bir döneminde hiç bir dini cemaat ya da grubun içinde olmadım ve olmayacağım. Dini Cemaat içinde olmamakla beraber din ve vicdan özgürlüğü açısından kimseyi de yargılamadım.
"Muhterem hoca efendi" zannedilerek saygı gördüğü dönemde de bu ağlayan sümüklü ajanı sevmedim, gerçek yüzü ortaya çıktığında da.15 Temmuz´da sadece hainliğini derecelendirme fırsatı buldum.
Toplumumuzun çok büyük bir kısmının bilmediği yönlerini, henüz çocuk yaşta kavrama fırsatım oldu. Belki bir gün yazarım. Toplumumuzun büyük bir bölümü de bu terör grubunu yaşadı.Kimisi içinde,kimisi yakınında,kimisi de etrafında konumlandı.
Bürokrasinin asker kanadı işin mahiyetini tam olarak kavrayamamış olmakla beraber tehlikeyi görmüş ve dile getirmişti. Siyaset ise bu tespite pek kulak asmamıştı.Sayın Cumhurbaşkanı´nın bu konuda hata yaptığını kabullenmesi de çok önemli bir noktadır.
Bu sümüklü ajanın hain olduğuna kanaat getirildikten sonra yeni bir defter açıldı.Deftere de nelerin yazıldığı, hepimiz tarafından görülüyor.
OHAL döneminde, çıkarılan KHK lar, hakkında sadece güvendikleri kişilerle fısıltıyla konuşanlar, geçen zaman içerisinde seslerini biraz daha yükseltme cesareti buldular. Çünkü hata ile ihraç edildiği tespit edilenler oldu. Onlar işlerine geri dönebildiler.Masum olduğunu iddia edenlerin dayandıkları nokta da burası.Hataların da mümkün olduğu ve kendilerinin da masum olduğu üzerinden yürüdüler.Onlar zaten kaybetmişler.Yani işinden gücünden olmuşlar.Adli yönden de bir ceza almamışlar ve rahat rahat bağırıp çağırıyorlar.
Benim anlamadığım Bülent ARINÇ.
Bir süredir bu mağduriyet şarkısının ezgisini ufak ufak mırıldanıyordu.Son günlerde mırıldanmayı bırakıp solo söylemeye başladı.Evine temizliğe gelenlere acıması,maaşının bir bölümünü bu mağdurlara dağıtma söylemleri vs.
Sokaktaki sıradan insanın bir KHK lı ile iş yapmaktan çekindiği, gerçekten mağdur olduğuna inandığı kişiler için bile iç çekip sustuğu, konu açıldığında tanımadığı kişilerle konuşmadığı bir ortamda, insanın aklına gelen tek şey Bülent abi yürek yemiş.Düşünebiliyor musunuz sıradan bir vatandaş, iş insanı, memur,esnaf onun söylediklerini söylesin ?
Ben, vekil dokunulmazlığı bulunanların bu konudaki sözlerini ayrı bir köşeye yazıyorum.
Bülent Abinin hukuk adamı olduğunu da elde tutarsak, bana boşuna konuşmuyor gibi geliyor. Geçmişte Cumhurbaşkanı ile koordine etmeden yaptığı çıkışlara şahit olmuştuk. Bu kadar sıkıntıdan sonra hala koordinesiz çıkış yapıyorsa kısa sürede ortaya çıkar. Zira Cumhurbaşkanı bu tür koordinesiz çıkışları derhal düzeltme refleksine sahiptir. Sayın Cumhurbaşkanı ilk ağızdan bu çıkışlara müdahale etmez ve sessiz kalırsa durumu daha iyi takip etmek gerekir. Bakalım nereye varacak?
Şimdi yazdıklarımı okuyan kişilerden de bu KHK lardan canı yanmış olanlar olabilir. Bu anlamda KHK lara şahsen nasıl baktığımı da eğip bükmeden özetlemek isterim.
Kime acıyorum?
Başka konulardan kaynaklanan husumetlerden dolayı fetöcü olarak listelere ismi karıştırılmış olabileceklere.
Sırf haksızlık yapıldığı kanaatini oluşturmak için, ismi kripto fetöcüler tarafından listelere yazılanlara.
Kime acımıyorum?
Bu sümüklünün sözde imamlarından, ablalarından, ağabeylerinden referans alarak işe girenlere, çalıntı sorularla devlet memuru olanlara, bu yapının kurduğu sisteme dahil olarak himmetle ticaret yapanlara. Evet kendilerine acımıyorum. Söyleyecek tek şey şeriatın kestiği parmak acımaz.
Hani Bülent abi acıyormuş ya yumurta satanlara.O yumurta satanın haksız yere işgal ettiği koltuğun gerçek sahibi nerede ve ne iş yapıyor acaba? Bir de referansı olmayanları bulsa ya ! Belki onlar daha da yardıma muhtaçtır ne dersin ?
