Aslında fırsat bulabilsem yaklaşık bir asır evvelinin Aksaray’ının her ayını ayrıca özetlemek isterim. Temmuz için yapmıştım hatırlarsanız. Üç yazı hazırlamıştım 1920 sonlarındaki gazetelerden. Bu sene ihmal edilen Ağustos ve Eylül’ü ve diğer ayları da artık -Allah izin verirse- seneye yazarım. Bugün Ekim ayı hakkındaki ilk yazımı paylaşayım.
93 sene önceki Ekim’de Aksaray’ın gündeminde Aksaray Vilayet Gazetesi vardır. İlk defa Aksaray’da bir gazete yayınlanacaktır. Haliyle tahmin edileceği gibi Aksaraylılar da gazete yönetimi de heyecanlıdır. Gazetenin ilk sayısındaki haberlerden/makalelerden birisi “Günaydın Kardeşler” başlığını taşımaktadır. Daha önce bu yazıdan bahsetmiştim. Ama yine de ilk defa okuyacaklar vardır. Eski gazeteleri bulamayabilirler. Bu yüzden yeniden paylaşıyorum.
“GÜNAYDIN KARDEŞLER”
… Çalışanlara şefkat ve yardım edici Allah’ın inayetiyle gazetemiz bugün âlem vücuda doğdu. Pek büyük istidad ve inkişafa mâlik bu nevzât: Aksaray’ın çalışan ve dâimen terakki isteyen muhterem halkının zâde-i tab’ selimidir. İlk sözü tahdis, nimet ve kadirşinaslık olmalıdır. Zira kadir bilen milletler arasında kadri bilenler çoğalır. Derin düşünürsen bu bizim için pek büyük bir vazifedir. Onun için gazetemiz: aziz hemşehrilerine kardeşlerine “Günaydın” diyip mecra-yı kelamda cevelâna başlar başlamaz zafer ve istiklal- i millîyi ve onu müteakip feyz-i cumhuriyeti bize bağışlayan ve bizi saadet ve terakkinin en yükseklerine çıkarmaya azmeden büyük dâhimize; muhterem reis- i cumhurumuz Gazi Paşa’mıza ve O’nun halis, mert, cesur yoldaşlarına ebedi hürmet muhabbetlerini ve şükranlarını ref u takdim ederek en mücib vazifesini yapar. Bu reha-saz başlangıç ile maziden çok intibah ve ibret alarak, halde asla … etmeyerek muazzam rehberin hazırladığı nurlu istikbalin çiçekli yollarına dalar.
Şu ilk makaleyi “Günaydın” ser levhasıyla yazmaklığımızın sebebi muhasebeyi, şerefini aydınlık içinde refah ve saadetle uzatmaktemennisini izharla beraber kasabamızdaki elektrik tenviratından dolayı vilayetimizde de artık gecelerimiz gündüz vakitlerimiz bir olduğunu telmih ve işaret içindir. Aksaray ve Aksaraylılar için bu ne bahtiyarlıktır. Hüsn-i niyetimiz, müşterek mesaimiz bize ne çabuk mükâfatını, nurlu yüzünü gösterdi. Çok şükür her şeyimizden ve hatta mümkünatımızdan? ve münkad bir hizmetçi vazifesini görsün kim derdi ki göklere çıkmış cennet gibi mektepleriyle, kütüphane, matbaasıyla, geniş, fer hıfza caddeleriyle tekmil vilayet dahilinde maniasız yollarıyla köylere varıncaya kadar şirketleriyle, müşterek ekinleriyle, fabrika, âlat ve mütenevvi cihazlarıyla sinemaya varıncaya kadar bilcümle vesait i medeniyesiyle ve günden güne mütezayid ziraat sınaat ve ticaretiyle bugün oldukça mühim ve şayan gıbta bir mevcudiyet gösterebilmiş olsun.Hep bunlar cumhuriyete olan rabıta ve itimadımıza yekdiğerimize karşı birlik ve muhabbetimize borçludur.Bin kere şükür bu mümtaz hassa bizde oldukça daha nice nice terakkilere şahid olacağız. Birbirimize karşı mevcud olan bu emniyeti bu muhabbeti çoğaltalım. Kâinata can veren ve günden güne ışıklatan bu muhabbet bizde oldukça çoğaldıkça her türlü huzur ve rahat bizim refah terakki bizim feyz- i âti bizimdir. Cümleyi tebrik ve tehniyet eder, bir daha günaydın diyerek bu günlük sözüme nihayet veriyorum.
