Rasim GÜL


AKSARAY’A, KARA TREN GELİR MOLA

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Aksaray’a ‘’Kara Tren Gelir Mola, Organizede Düdüğünü Çalar Mola’’ 2004 den beri verilen sözlere ve yazılan yazılara bakarak hep bekledik. Allah’ın günü tükenmedi beklemeye devam edeceğiz. Kara tren belki bir gün gelir.

 İlin siyasetteki gücü, verdiği oyla veya seçtiği belediye başkanı ve milletvekili sayısı ile ölçülmüyor. Ankara’daki AĞIRLIĞI ile ÖLÇÜLÜYOR. Şayet oyla ölçülseydi, TREN çoktan gelirdi.

 Ne yazikki öyle olmuyor. 50 yıldır büyük hizmetlerin kendiliğinden geldiğini hiç görmedik. Buna il olmamızı, hava alanımızı, içme suyumuzu, çoraklaşan 40 bin dekar tarlamızı örnek verebiliriz.

 Ak Parti ve MHP’de tek söz sahipleri belli cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli. Ülke ve dünya bunu kabul etmiştir. Peki, Cumhurbaşkanının ve Devlet Bahçeli’nin not Defterinde, Aksaray’a TREN var mı? 

Çare yazıp çizerek, başbakanı, bakanı, genel müdürü, milletvekillerini, belediye başkanlarını, şehrin ileri gelenlerini ve Yarı Resmi Sivil Toplum Örgüt temsilcilerini suçlamak ve onlara kızmak TRENİ getirmiyor. 

Devleti ve iktidarı temsil eden seçilmişler ve atanmışların gücü demek ki yetmiyor. Halkın ve halkı temsil edenlerin BİRLEŞİK GÜCÜ oluşturmaktır. Elbette siyasi iradeyi ve devleti temsil edenler bu gücün önünde olacaklardır. Hatta bu gücü organize etmek bunların asli görevleridir.

 Anlatmaya çalıştığımız ŞEHİR gücünü meydana getirmektir. İktidar mensupları bunu yapabilirler. Ankara’da bireysel gayretlerle, TREN gelmiyorsa, o zaman halkı organize ederek gücü Ankara’ya taşımaktır. 

 Milliyetçilik burada başlıyor, önemli olan halkı ayırmadan, bölmeden hizmetleri almak için organize etmektir. Halkla bağı koparmadan birlikte geleceği inşa etmek sevdası ile çalışmaktır. Hizmetler halk içinse çekememezliğe, kıskanmaya ve küçük hesaplara hiç gerek yoktur.

 İktidarı temsil eden üç milletvekili ve valinin öncülüğünde, STK, dernek, vakıf ve iş adamlarımızdan oluşan heyetlerle Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanının kapısına dayanmalıdır. Ziyarette heyet üyelerinden isteyenleri konuşturarak, özellikle TREN ve TURİZM olayını dile getirttirecek, siyasi irade harekete geçmelidir. 

Ben halktan daha güçlüyüm ve halkın tek temsilcisiyim diyen siyasileri çok gördük, hepsi de geldi geçti gitti, izleri kalmadı. İz bırakanlar belli, onların izlerini de kimse silemedi, silemez de.

Sadede gelirsek, her kim Aksaray’ı sevenlerin ve hizmet etmek isteyenlerin birliğini bozuyorsa, insanlık izi bırakacaklarını sanmıyorum. Dahası da benlik tasladıklarından dolayı hayatta iki yakalarının bir araya geleceğine de inanmıyorum.

Üzülerek ifade etmek isterim ki ülkemizde ve ilimizde, kendini milletten üstün gören siyasetçi ve bürokratlar var. Bunlar hala Cumhuriyet idaresini kavrayamayan tarihin karanlıklarında kalmış olanlardır. Halen halkı vatandaş değil taba olarak gördükleri için oralarda olmalarını sağlayanlara bağlı olmayı marifet sayıyorlar.
                                          
İşin özü, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde, Aksaray’da tesis edilen GÜÇ BİRLİĞİ ile birincisi Devlet Bahçeli’ye ulaşmak, bunun yolu milletvekili Ramazan Kaşlı’dan geçer. İkincisi Cumhurbaşkanına ulaşmak, bunun yolunun kim ve kimlerden geçeceğini bilmiyorum. Buna da elbette bir çare bulunur.
   Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.  

YAZARLAR