Muammer Öztürk


AK PARTİ DİN DEĞİLDİR

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


“Maliki Yevmiddin”
Ak Parti din değildir. Sadece dindar insanların kurduğu bir partidir. Başlangıç olarak bu ihtiyacı ülkemizin içinde bulunduğu şartlar sunmuştur. 12 Eylül, Özal Dönemi, 27 Nisan E-Bildirisi, 28 Şubat Süreci vb. olayların sonucunda sağ duyu bu ihtiyacı desteklemiştir.
Ak Parti dindar insanlar tarafından kurulmuştur. Ancak genel ve yerel teşkilatların yüzde yüz dindar olmasını beklemek saflık olur. Kaldı ki hiçbir kul yüzde yüz dindar olamaz. Ancak Reisin yönetiminde yerel veya genelde herkesin dindarlık sınırları içinde haraket etmesini beklemek hakkımızdır. Gönül vermiş herkesi kucaklamakla mükellefiz. Cumhuriyetin ilk milli şairlerinden M. Emin Yurdakul şöyle söyler:
“Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum. Bende bir esir yaratmayan Allaha iman var. Beni paçavralar altındaki yoksul yaralar.” Evet bizi yaralaması gereken sadece maddi yoksulluk değil manevi yoksulluklardır da. Dindarlık sınırladında milli beka bunu gerektirir.
Türk Devleti ve Milleti yüzyıldır beklediği ümit dolu yarınları Reisin liderliğinde ve ferasetinde yakalamıştır. İçerden ve dışardan gelen sancılar Reisin şahsında bu ümitleri yıkmak içindir. Her lider gibi Reis de fanidir. Ancak devlet ve millet bakidir. Elbette Reis dindardır. Ve siyaset icra etmektedir. Millet adına bir davası vardır. Bu davasını idame ettirmek üzere ortaya çıkmıştır. Ne zaman ki masanın karşısında İblis vardır masadan imanla kalkmıştır. Gerisi malum. 17-25 Aralık, 15 Temmuz vs. vakalar göstermiştir ki Türk Milletinin ve Devletinin istiklaline kastedenler masada oturanlardan ibaret değildir. Bizzat bu masayı kuranlardır. Bu masayı kurarken Suriye sınırlarında tuzak kuranlar, Doğu Akdenizde oyun kuranlar, Kıbrıs üzerine senaryo yazanlar, Kuzey Irak refarandumuna yol verenler, bu millet savaşı unuttu sananlar, vekalet savaşını icat edenler oyunları bir bir bozulduğunda coğrafyanın hangi bölgesine çekileceğini şaşırdılar. Büyük hayal kırıklığına düştüler.
Batı, iki önceki yazımda yazdığım gibi “Dünya yeni bir düzene mi hazırlanıyor, dersiniz” ifadesinde olduğu gibi yeni bir dünya düzeni kurmaya hazırlanıyor.
Coronavirüsden bir umut besliyor. Corona gerçekten Batının icadı olabilir mi? Diye geliyor insanın aklına ülkelerin ekonomilerini yok ederek yüzyıl sonra yeni bir düzen kurmak istiyor olabilirler mi? 24 Mart akşamı Reis bir açıklama yaptı: “Salgın sonrası yeni bir düzen arayışları var, dünya bilmelidir ki biz yazılacak ve oynanacak her türlü senaryoya hazırız.” dedi. Çok şükür devletimizin basireti açık feraseti aktiftir. Milletimizin de basiretinin açık olması, fersasetinin aktif olması en kalbi arzumuzdur. Aksini hayal bile edemiyoruz. Coronavirüsden daha tehlikeli olanı budur. Bu hassasiyetle millet olarak Ak Partinin zayıflamaması için değil Ak Parti ve Reisin şahsında İslamın ve Milli Bekamızın yara almaması için gün geçtikçe birlik ve beraberlik ihtiyacımız artmaktadır. Netice itibariyle bugün Reisi ve Ak Partiyi zayıflatma arzusunda olanlar hırslarına yenilmiş yalancı ve teslimiyetçilerdir. Teslim oldukları İblisin ta kendisidir. Izdıraplı bir adım attıklarının farkında değillerdir.
Bu ifadeleri bütün samimiyetimle daha çocuk yaşlarda edindiğim milli duygu ve hassasiyetle yazıyor, ülkem adına, gevşersek ülke sıkıntıya düşer, milletimizin yeniden bitap düşerek, adına medeniyet denilen, kendi insanına bile kıymeti olmayan, İslam dünyasını ve mazlum dünyayı parça parça eden, katliam ve sürgünlere gözcülük eden tek dişli canavarların olmayan haysiyetlerine mahkum oluruz endişesiyle yazıyorum. Zira son yüzyıllık tarihimize siyasal, ekonomik, jeostatajik açıdan dikkatle bakarsak Çanakkale Savaşı ve Kıbrısın İngilizlerce Rumlara teslim edilişi bunu anlamamız için yeterlidir.
Bir taraftan Ak Partiye dindarlığın ötesinde bir din yükleyenlerle diğer tarafdan Ak Partiye ve Reise karşı cephe açanlar aynı minvalde buluşmuş işbirlikçilerdir. Herkes karşısındakinden kendi olabildiği kadarını beklesin o zaman görecekler ki Reis ve Ak Parti çok yukardadır. Millet olarak tezgahın ülkemzin ve milletimizin bizatihi şahsına kurulduğunun farkında olmak zorundayız. Allah basiret ve feraset ihsan eylesin.

YAZARLAR