Temmuz’un on beşi, gece yarısı
Harekete geçti vahşi çakallar
Ezelden yazılmış alın yazısı
Bayrak elde, açık duaya kollar
Haberi veren bizzat başkomutan
Millet pür dikkat dinlemekte emri
“Çıkın ki sokağa kurtulsun vatan,
Ölmek var, dönmek yok asla geri”
Emir alınır da durulur mu hiç
Döküldük sokağa bayrak ellerde
Belli ki bunlar üç beş satılmış piç
“Ya Allah, Bismillah…” Tekbir dillerde
Milletin tankı millete çevrilmiş
Bu nasıl gaflet, bu nasıl hıyanet?
Vur emri Pensilvanya’dan verilmiş
Nasıl bir vicdan, nasıl bir adalet?
Sözde her şey planlanmış ince ince
Akıl edememişler tek bir şeyi
Sonuç başarmakmış kendilerince
Ayağa kalkmaz sanmışlar ülkeyi
Ömer Halisdemir gece nöbette
Emir net “Vur çakalların başını”
Yerine gelecek emir elbette
Nişanlayıp birden vurur kaşını
Tam otuz kurşun girer, Ömer’ime
Tatlı bir tebessüm kaplar yüzünü
Şahadeti sunar Peygamber’ime
Cihanı kaplar cesareti, ünü
Ne Ömer’ler var sırada bak
Yaşlısı, genci, kızı ve kızanı
“Yere düşmesin” diyerek al bayrak
Unutma! Ayağa kalkan Kazan’ı
Bu millet nasıl unutur dününü
Top sesi Polatlı’dan duyulurken
Gazi meclis yineledi ününü
Hainler belalarını bulurken
Mil çekilmiş dünyanın kör gözüne
Ne duyan oldu ne de gören sanki
Delikanlım, genç kızım dön özüne
Görmezler… Türk ve Müslüman’sın çünkü
HALİL MANUŞ