Şerefli, Vakarlı Şah Ali ve Ehl-i Beyt

Şerefli, Vakarlı Şah Ali ve Ehl-i Beyt

Aksaray salihler şehri Haberleri / Aksaray salihler şehri gazetesi

Cihanın temeli sûret buluncaya kadar var olan Ali idi.
Yer resmedilinceye, zaman husûle gelinceye kadar var olan Ali ´idi.
Velî, vâsi, şah, Ali´dir; cömertliğin, keremin, bağışın sultanı Ali?
Kahraman aslan Ali idi. Kur´an´ın yer yer ayetlerinde Allah´ın, ismetini vasfederek övdügü Kur´an sırlarının kaşifi Ali idi.
Kapısının toprağı, kadir ve kıymette Arşın semasından daha ileri geçen, durmadan Hakk´a secde eden ârif, Ali idi.
İslam´ın yolunda iş düzelmedikçe, durup dinlenmeyen o şerefli, vakarlı şah Ali idi.
Hayber kalesinin kapısını bir hamlede koparıp açan, o kaleler fatihi, Ali idi.
Âfâka her bakışımda gördüm ki, yâkîn sebebiyle her varlıkta var olan Ali idi?
Tebrizli Şems, bana cihanın gizli ve açık sırlarından her ne gösterdiyse hepsi de Ali idi?.

Mevlana´da Ehl-i Beyt sevgisi

Ev halkı anlamına gelen "Ehl-i Beyt" terkibi, ev sahibiyle onun eşini, çocuklarını, torunları ve yakın akrabalarını kapsar. Ehl-i Beyt tabiri İslâmî dönemden günümüze kadar sadece Efendimiz´in ailesi ve soyu manasına gelen bir terim olmuştur. Ehl-i Beyte kimlerin dahil olduğu hususunda farklı görüşler mevcuttur. Biz, en dar kapsamıyla Ehl-i Beyt derken; Hz. Peygamber, Fâtıma, Ali, Hasan ve Hüseyin´i kastetmekteyiz.

 Hz. Ali Sevgisi

Hz. Ali, Ashab-ı Kiram arasında Kur´ân, hadis ve özellikle fıkıh alanındaki bilgisiyle temayüz etmiştir. Beş yaşından itibaren hicrete kadar Hz. Peygamber´in yanında yetişip büyümesi, damadı ve amcasının oğlu olması, Tebük seferi dışındaki bütün savaşlarda hazır bulunması gibi önemli özellikleri sebebiyle Müslümanlar Hz. Ali´ye büyük değer vermişlerdir. Hz. Ali´nin fazilet ve menkıbelerine dair rivayetler, diğer sahabe hakkında nakledilen rivayetlerle kıyaslanamayacak derecede çoktur. Bu itibarla genelde Ehl-i Beyt, daha dar anlamda Hz. Ali hakkında ortaya konulan tavır, kişi veya grupların İslâmî akide bakımından hangi noktada durduklarını belirlemede önemli bir kıstas olmuştur.

Mevlânâ, Hz. Ali´nin ilim ve anlayış noktasında bizzat Hz. Peygamber tarafından övüldüğünü belirtir. Hadis-i şerifte

"Ben ilim şehriyim, Ali de onun kapısıdır.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor