Hz.Ali gibi bir islam büyüğümüzün olması bizler için çok iyi.Büyüksün Ya Ali. Nesiller boyu dürüstlük sembolü.
Hz.Peygamber, Medine-i Münevvere’ye Hicret’lerinden sonra; “Ansar (Yardım edenler)” denilen Medineli Müslümanlarla, “Muhacirun (Göçmenler)” diye anılan ve Mekke’den göç eden Müslümanları, birbirleriyle daha da kaynaştırmak için kardeş ettiler. Kardeşlik töreni bitince, tek kalan yalnız Hz.Peygamber ile Hz.Ali idiler.
Hz.Ali:
“Yâ Resûlullah! Ashâbını birbirine kardeş ettin; beni ise yalnız bıraktın” dedi.
Hz.Resûl:
“Yâ Ali! Sen; Mûsâ’ya Hârun ne menziledeyse, bana o menziledesin. Ancak benden sonra Peygamber yok, sen dünyada da benim kardeşimsin, âhirette de” buyurmuşlardır.
Hz. Fatıma ile Evlenmesi
Hicret’in 2. yılının son ayı olan Zilhicce’de Hz.Muhammed, sevgili tek kızı Hz.Fâtıma’tüz Zehrâ’yı, Hz.Ali’ye vererek onu kendisine dâmâd etmiştir.
Hz.Ali’nin, Hz.Fâtıma ile olan evliliklerinden; Hz.İmâm Hasan, Hz.İmâm Hüseyin ve doğmadan düşen, adı Hz.Peygamber tarafından konulan Muhsin ile Zeyneb ve Ümmü Gülsüm dünyaya gelmişlerdir.
Hz.Peygamber’in nesl-i pâk olan soyları “Ehl-i Beyt’i”, Hz.İmâm Hasan ve Hz.İmâm Hüseyin’den devam etmiştir.