Hz. Muhammed, Hz. Ali´yi tanımlamak için şu ifadeleri kullanmıştır: ?Lâ Fetâ illâ Ali lâ Seyfe illâ Zülfikâr!? Manası: ?Ali´den başka yiğit, Zülfikar´dan başka kılıç yoktur.? Bazı kaynaklarda bu ifadeyi Cebrail´in kullandığı da söylenir. Peki Hz. Ali, neden ve nasıl Hz. Muhammed´in bu düşüncesine mazhar olmuş?
Öncelikle Ali, peygamberin damadıdır, yani Hz. Fatıma´nın eşidir. Bunun yanında Hz. Muhammed´in amcası Ebu Talib´in oğlu, İslam´ın dördüncü halifesidir. Hz. Ali, bu yakınlıktan mı peygamberin bu düşüncesine mazhar olmuştur? Tabi ki hayır!
Peygambere bağlılığının yanında yiğit, mert, güçlü bir silahşordur. Savaşçı bir kimliğe sahiptir. Cesur yürekli olması, onu peygambere bir adım daha yaklaştırmıştır. Peygamberle birlikte girdikleri savaşlarda ordunun sancaktarlığını (bayrağı taşıyan) yapmıştır. Ali, sadece bir savaşta Hz. Muhammed´in yanında yer alamamıştır. O da Tebük Seferi´dir. Bunun nedeni de Hz. Muhammed´in emridir. Bu emirle Ali Medine´de kalmıştır.
Hz. Muhammed, Ali´nin ne büyük bir savaşçı olduğunu Bedir Savaşı´nda net bir şekilde görmüştür. 624 yılında Bedir Savaşı´nda 305 kişilik Müslüman grubu ile 950 kişilik Kureyş grubu karşı karşıya gelmiştir. Savaşta Müslüman grubundan 14 kişi, Kureyş grubundan ise 70 kişi hayatını kaybetmişti. Bu savaşta Hz. Ali 21 kişiyi (bazı kaynaklarda 36 kişiyi) öldürmüştü. Öldürdüğü kişiler arasında Aleviler´in bugün lanet okuduğu Muaviye´nin dedesi Utbe, dayısı Velid ve kardeşi Hanzele de vardı?
Hz. Ali (kaynaklara göre) bu savaşta 70 yara almış ancak buna rağmen savaş alanında sonuna kadar Hz. Muhammed´in yanında bulunmuştur.
Hz. Ali´nin kahramanlığı Bedir ile sınırlı kalmamış, aynı başarıyı 627 yılındaki Hendek Savaşı´nda Arapların ünlü savaş kahramanı Amr bin Abduved´i teke tek giriştikleri mücadelede yenerek de göstermiştir. Yine 628 yılındaki Hayber Savaşı´nda da ilk iki taarruzda Ebu Bekir ve Ömer bin Hattab başarı gösteremeyince Hz. Muhammed, sancağı Ali´ye vermiş ve Ali, Hayber Kalesi´nin kapısını eliyle kırarak kapıyı, kendisine kalkan yapmıştır?
İşte Hz Ali´nin kahramanlığı bu büyük mücadelelerden, bu üstün zaferlerden gelmektedir. O yüzden de Hz. Ali´nin, peygamberin bu sözüne mazhar olmuştur diyebiliriz.
Hz. Ali de kendi savaşçılığı üzerine ?Savaş ateşleri yükseldiğinde akıllı ve tecrübeli bir aslan kesilirim.? demiştir?
Hz. Ali, Hz. Muhammed için tam manasıyla sadık bir yol kardeşidir. Ona, çok güvenir, çok inanırdı. Sadece savaşçılığına değil aynı zamanda onun İslam bilgisine de?
O kadar ki Hz. Muhammed onun için şöyle demiştir:
?Ben ilim şehriyim, Ali kapısıdır?, ?Ali bendendir, ben Ali´denim?
Bu hadis Rasulullah (s.a.v.) ile Hz. Ali (ra) arasındaki maddi ve manevi münasebetlerin çokluğunu ve derecesini, aynı zamanda Hz. Ali (ra)´nin faziletini gayet veciz bir şekilde ifade etmektedir. Bu münasebetleri kısaca şöyle özetlemek mümkündür:
Bilindiği gibi Hz. Ali (ra), Peygamberin (sav) amcası Ebu Talib´in oğludur. Ebu Talip ki, Hz. Peygamber (s.a.v.)´i hayatı boyunca hep koruyup müdafaa etmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.)´in dedesi Abdülmuttalib´in vefatından sonra, Ebu Talip henüz küçük yaşta olan sevgili yeğeni Muhammed´i yanına alıp bakım ve himayesini üstlenmiştir.
Hz. Ali (ra), Rasulullah (s.a.v.)´in en çok sevdiği ve aynı zamanda neslinin devamına da vesile olan sevgili kızı Fatıma (ra)´nın kocasıdır.
Hz. Ali (ra) Peygamberimize (sav) ilk iman etme şerefine eren dört Müslümandan biri ve aynı zamanda en genci idi.
Cennetle müjdelenen on kişiden ?´Aşere-i Mübeşşere´´den biri de Hz Ali (ra)´dir.
Hulefa-i Raşidin´den olup, ilim ve irfan menbaıdır. Nitekim bir hadis-i şerifte Rasulullah (s.a.v.): ?Ben ilmin yuvasıyım, Ali de onun kapısıdır.? buyurmuşlardır.
Hz. Ali (ra) Rasulullah (sav)´ın dünya ve ahiret kardeşidir. Bununla alakalı İbn Ömer´in rivayet ettiği bir hadis şöyledir:
?Rasulullah ashabı arasında (Hicretten sonra Medine´de ensar ve muhacirin arasında) kardeşlik akdi yaptı. Bu esnada Ali, gözlerinden yaş akar halde ağlayarak (Rasulullah (s.a.v.)´in huzuruna ) geldi ve: ?Ey Allah´ın Rasulü, ashabını birbirlerine kardeş ettin, beni ise kimseye kardeş etmedin.? dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): ?(Ey Ali) Sen dünya ve ahirette benim kardeşimsin.? buyurdu.
Hz. Peygamber (s.a.v.)´in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
?Münafık Ali´yi sevmez, mümin de Ali´ye buğzetmez.?
indigodergisi.
Aksaray Haber,Salihler şehri gazetesi,Aksaray Haberleri