14 mart 1919 tarihinde İtilaf devletlerince işgal altına alınmış İstanbul’da, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıbbiyeli öğrenciler işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Esarete karşı cesaret diyerek işgal güçlerine seslerini ilk yükselten, onların deyimiyle ilk neşteri vuran kahraman tıbbiyelilerimizi saygıyla anıyorum.
Yurt savunma hareketi olarak başlayan ve bugüne kadar bayram olarak kutlanan 14 Mart ne yazık son yıllarda hekimler ve diğer sağlık çalışanları için doyasıya kutlanılan bir bayram olmaktan çıkmış, halka seslerini duyurmaya, kötüye giden ve giderek bilimsellikten uzaklaşarak kararan sağlık sistemine dikkat çekmeye çalıştıkları bir isyan gününe dönüşmüştür.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile gelen Performansa Dayalı Ek Ödeme Sistemi, özel sağlık kuruluşlarındaki “pirim ve hak edişe bağlı ödeme” doktorları hekim olmaktan uzaklaştırarak yarıştırmak zorunda bırakmaktadır. Sağlık hizmetlerini ticarileştiren program, sağlık politikalarında rantı ve kâr amacını merkeze koyan bir anlayışı hâkim kılmıştır.
Hastayı müşteri, doktoru esnaf yapan bu sistemden hızla geri dönülmelidir.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetteki artış, sağlık çalışanlarının meslek onurunu rencide etmekte, sağlık hizmetlerini aksatmakta ve bu hizmetlerin niteliğini düşürmektedir. Şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarımız İçin hızla keskin ve caydırıcı önlemler alınmalıdır.
Halk sağlığını en ileri derecede düşünen, özellikle şehrimizde hastane yer seçiminde yapılan hata gibi sağlığımızı riske sokacak, sağlık yatırımlarını verimsizleştirecek politikalardan kaçınılmalıdır. “Paftanın değil Hastanın” düşünüleceği adımların atılması temennisiyle Şehrimizdeki tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.
ALİ ABBAS ERTÜRK
CHP AKSARAY İL BAŞKANI