AKSARAYLI GAZETECİDEN ÖNEMLİ ÇANAKKALE SAVAŞI TESPİTLERİ
Aksaraylı Usta Gazeteci Ali Genç den önemli açıklamalar.
ZORLA GEÇEMEDİKLERİ ÇANAKKALEYİ SEVR’LE GEÇENLER HINÇLARINI ZAFER ANITLARIMIZDAN ALDI!
Bu gün şanlı tarihimizde İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif’in tabiriyle tek dişi kalmış canavarlar olarak betimlenenler tarafından üstümüze var güçleriyle zincirden kopan kalpler misali gelmeleriyle yüce dinimiz İslam’dan gelen imanımızla atalarımız tarafından kazanılan ve düşmanın boğazlardan geçirilmediği Şanlı Çanakkale Zaferimizin 106. Kutlu yıl dönümü.!!!
Atalarımızın Yüce Dinimiz İslam’dan gelen imanlı göğüslerini siper etmeleriyle Çanakkale Deniz savaşında beklenmeyen umulmayan hatta hiç mi hiç ihtimal bile verilmeyen Çanakkale Savaşını kazanamayan ittifak kuvvetlerinin kara savaşların dada başarılı olmamaları nedeniyle çekilmeleriyle geçilmeyen Çanakkale boğazları maalesef Mondros ateşkes ve Sevir anlaşmalarıyla buraya cebren giremeyenlerin ayakları altında çiğnendi.!!!
SEVRLE ÇANAKKALE’Yİ İŞGAL EDENLER ZAFERDEN SONRA YAPILAN ANITLARI TEKER,TEKER YIKTILAR!!!
Bundan sonrasını gelin on yıllar önce okuduğum kamuoyumuzda çokça bilinmeyen bu konudaki bilgileri nasip olursa emekleri olanları taktirlerimle birlikte sonunda açıklayacağım kaynaktan öğrenelim;
Özet
Çanakkale muharebeleri bittiğinde muharebe alanlarının çeşitli yerlerinde buralarda savaşmış birlikler anısına yapılan yedi adet Türk anıtı gözükmekteydi.
Osmanlı Devleti’nin savaştan çekildiği 30 Ekim1918 yılına kadar anıtlar yapıldıkları yerde duruyorlardı.
Daha sonra işgal döneminde bölgeye gelen İtilaf Kuvvetleri “İngiliz Mezarlık Tescil Birimi” vasıtasıyla mezarlıkları ve buralarda yatanların kimliklerini belirlemeye çalışmıştır.
İngilizler 1919’dan sonra mezarlıkları tespit edip çevre düzenlemelerini yaparken, daha önce bölgede yapılan Türk anıtlarından bazıları bu işgal sürecinde yok edilmiştir.
Bu dönemde yapılan yedi Türk anıtından beşi yıkılırken, sadece iki tanesi 1915’teki orijinal hallerinden oldukça farklı olarak günümüze ulaşmıştır.
Yıkılan anıtlarla ilgili geriye yabancıların çektiği birkaç fotoğraf ve çok sınırlı bilgi kalmıştır.
Kesin olan şey, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması arasında, yani bölgenin kontrolünün İngilizlerde olduğu sırada bu anıtların bir şekilde yok olduğudur.
Yıkılan anıtları kimin, ne zaman yıktığına dair net bir bilgi veya belge bulmak son derece zor.
Anıtların kimin tarafından yıkıldığı tartışmalı olmakla birlikte, ne zaman yıkıldıklarına dair farklı yıllarda çekilmiş fotoğraflara bakarak belli tarih aralıkları tespit ederek cevap verebiliyoruz.
Diğer yandan , anıtların işgal döneminde yıkılmış olması, yıkanların da işgal güçleri olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor.
25 Nisan 1915’te İtilaf kuvvetlerinin çıkarmasıyla başlayan Çanakkale Muharebeleri 9Ocak 1916 tarihinde yarımadanın tahliyesiyle son bulmuştur. 9 Ocak’ta yarımadayı mağlup olarak terk eden İngilizler,1. Dünya Savaşı’nın bitimiyle bu sefer galip güçler olarak Çanakkale’ye dönmüşlerdir
Müttefikler yarımadadan 1916 başında çekildikten sonra 1. Dünya Savaşı bitene kadar bölge askeri alan olarak kullanılmıştır.
Bu süre boyunca Çanakkale’deki İngiliz ve Fransız mezarlarının korunmadıkları, hatta tahrip
edildiklerine dair yurt dışında haberler çıkmaya başlamıştır.
Roma’da bulunan ve Hristiyanlığın merkezi olan Papalığa Çanakkale’de ölen çocuklarının mezar yerlerini soran ailelerden ve Vatikan Temsilciliklerinden mektuplar yağıyordu.
Mektupların ana teması Gelibolu’da ölen yakınlarının mezar yerlerinin bulunması yahut korunmasına yönelikti.
Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Monsenyör Angelo Dolci vasıtasıyla, mezarlıkların durumu hakkındaki endişeler Enver Paşa’ya iletiliyordu.
Enver Paşa bu mektuplar karşısında duyarsız kalmayarak bölgede bulunan İngiliz ve Fransız mezarlıklarının fotoğraflarını bizzat Papalık temsilcisine verdi.
Hatta söz konusu bölgeye gidip mezarları bizzat gözden geçirebilsin diye Monsenyör Dolci’nin emrine bir grup asker vermeyi dahi teklif etmişti. (Marmara ve Günal, 2014, s. 43)
Dolci yaptığı tespitler ile şunu gördü: sert bir toprağa sahip Gelibolu’da derin mezarlar açılamamıştı. Şiddetli yağışlar ve rüzgâr bu toprağı sürükleyip götürüyordu. Yağışların ardından sel yataklarında ceset parçaları ,kafatasları ve kemikler görülüyordu.
Dolci söylentilerle ilgili tespitlerde de bulunmuş, yabancı mezarlara dikilen tahta haçların soğuk havalarda asker ve siviller tarafından alınarak yakıldığını tespit etmiştir.
1.Dünya Savaşı sırasında bölgedeki mezarlıklar hakkında tartışmalar ve temaslar sürüp giderken 30 Ekim 1918 imzalanan Mondros Mütarekesi ile savaş sona erdi. Akabinde Çanakkale’yi işgal eden İngilizler, öncelikle Boğazı, daha sonra ise mezarlıklarının bulunduğu
Gelibolu Yarımadasının kontrolünü ele geçirdiler.
Mondros Mütarekesi’nin 1. maddesine göre Çanakkale ve İstanbul Boğazları İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecekti. Kasım 1918’de Boğaza giren İtilaf Donanmasına ait birlikler, sadece Boğaz tahkimatlarını değil, açıkça Mondros’a aykırı olmasına rağmen Gelibolu Yarımadası ile Çanakkale şehrini de işgal ettiler. (Altıntaş, 2007, s. 55) Bölge kontrol altına alındıktan sonra Mısır’da bulunan İngiliz Mezar Tescil Birimi C. E. Hughes’ın başkanlığında Çanakkale’ye gönderildi. Mezarlık Tescil birimi 1919 yılı Kasım ayında görevini İmparatorluk Harp Mezarlıkları Komisyonu’na devretti. Komisyonun incelemesinden sonra hızla mezarlık ve anıt inşa etmek için çalışmalar başlatıldı.
İNGLİZLER MEZARLIKLARINI BAKIM VE MUHAFAZASI ANLAŞMASIYLA ZAFER ANITLARINI YIKTILAR!
Osmanlı ile müttefik devletleri arasında imzalan Sevr Antlaşması, İtilaf Devletlerine ait mezarlık ve anıtları inşa, düzenlenme, bakım ve muhafazasını sağlama hakkını verdi.
İngilizler anlaşmanın onaylanmasını beklemeden mezarlıklarla ilgili maddelerinin büyük bir kısmını eyleme döktüler.
İtilaf Devletleri Lozan Konferansı’nda bu meseleyi gündeme getirdiler.
Yapılan müzakerelerin ardından yabancı mezarlık ve anıtlarının yer aldığı mıntıka kendine has münhasır bir bölge haline getirildi.
Lozan Antlaşmasının 124. Ve 136. Maddeleri arasındaki hükümlerle mezarlık ve anıtların statüsü belirlendi.
Bu bölgenin belirlenen amaçlar dışında kullanımı da yasaklandı.
1926 yılına kadar Gelibolu’da bulunan İtilaf Devletlerine ait mezarlık ve anıtların büyük bir kısmı tamamlandı.
1915 ve 1916 yıllarında Türkler tarafından Gelibolu’da yapılmış olan altı Türk anıtından dördü yok edildi ve günümüze ulaşmadı.
Bu Türk anıtlarının yerleri 1916 yılında yapılan Şevki Paşa haritasında gösterildiği gibi, 1919 yılında Avustralya Tarih Misyonu Heyeti ile tekrar yarımadaya dönerek buralarda altı hafta boyunca araştırmalar yapan Charles Bean’in günlüklerinde ve çektiği fotoğraflarda da gözüküyordu.
2.ARIBURNU ZAFER ANITI
Anzak Kolordusunun Arıburnu’ndan çekilmesinden sonra, günümüzde Arıburnu Anafartalar sahil yolu üzerinde bulunan İngiliz Mezarlıklar Müdürlüğüne gelmeden yolun sağ tarafındaki bölgeye düşmanın yarımadadan kaçması anısına bir anıt dikilmiştir.
Aralık 1918’ekadar yerinde duran bu anıt, bu tarihte İngiliz Savaş Bakanlığı tarafından Mısır’dan Gelibolu’ya gönderilen Avustralya Hafif Süvari Alayı ve Yeni Zelanda birliği tarafından yıkılmıştır. Yıkılan beş anıt içerisinde neden ve kimin tarafından yıkıldığına dair elimizde belge olan tek anıt bu anıttır
Anıtın neden ve nasıl yıkıldığına dair bir sertifika ve fotoğraf bugün Avustralya
arşivlerinde bulunmaktadır.
Fotoğrafın altındaki arşiv açıklamasında
Anzak sahilinde 1915sonu 1916 başında İngilizleri denize sürükleyen Türk askerleri adına dikilen anıt ”yazmaktadır. Bu belgeye göre Anzak askerleri 1918’de bu anıtın bulunduğu bölgeye gittiklerinde, Türklerin Anzakların savaş zamanında yaptığı mezar işaretlerini (haçları)kaldırıp yok ederek mezarlara zarar verdiklerini görmüşler ve buna sinirlenerek daha kuzeydeki Türk anıtının yanına geldiklerinde öfkeye kapılarak bu anıtı yok etmişlerdir. Anıtı yıkmadan önce de fotoğrafını çekmişlerdir.
Anıtın Yıkılmadan Önce Çekilen Tek Fotoğrafı ve Kimin Yıktığına Dair Belge
(Australian War Memorial(AWM), REL 27817.)
Yine bu belgeye göre patlatılan mermer sütundan kopan parçalar alınarak Avustralya’ya götürülmüş ve bunlardan hediyelik eşyalar üretilerek sertifikalandırılmıştır. Belgenin son
Paragrafında şunlar yazılıdır: “İşbu andacın üretiminde kullanılan mermerin, önceden Gelibolu Yarımadasını terk edişimiz anısına düşman tarafından Anzak Sahiline dikilmiş olan Türk Anıtının bir parçası olduğunu onaylıyoruz.
Ayrıca, işbu fotoğrafın, söz konusu Türk Anıtının, Aralık 1918'de tahrip edilmesinden kısa bir süre önce çekilmiş olan tek fotoğrafının orijinal, üzerinde oynama yapılmamış, büyütülmüş bir kopyası olduğunu da onaylıyoruz.
Söz konusu andaçların hakikiliği ve özgünlüğü hususunda, talep olması halinde yeminli ifadelerimizi ve diğer kanıtları sunmak için her zaman hazırız.”
Daha sonra Avustralya Tarih Misyonu Heyeti ile bölgeye gelen Charles Bean anıtı yıkıldıktan sonra çeşitli açılardan fotoğraflarını çekmiştir. Anıt Şevki Paşa haritasında
gösterilmemektedir ve anıtın olması gereken bölge günümüzde bitki örtüsü tarafından yutulmuştur.
Anıt Yıkıldıktan sonra Charles Bean Tarafından Çekilen Fotoğraf (AWM, P07906.118)
Anıtın Serçe Tepe’den (Walker’s Ridge) Çekilen Fotoğrafı (AWM, P07906.101)
Günümüzde Serçe Tepe’de Aynı Açıdan Çektiğim Fotoğraf ve Anıtın Olması Gereken Bölge
3.KANLISIRT (16. TÜMEN) ANITI
Arıburnu bölgesinin en önemli ve en zorlu muharebelerin geçtiği noktaların başında gelen Kanlı sırt Platosunun bir kısmı 6 Ağustos 1915 günü Anzakların taarruzuyla Türklerin elinden çıkmıştır. Daha sonra İtilaf kuvvetlerinin yarımadayı terk etmesiyle Kanlı sırtta Türk ve
Yeni nesillerin bu bilgilerle daima şanlı geçmişimizin ve buldukları en küçük fırsatta bize yapılan zulümlerin bilinciyle yetiştirilmesi dileğiyle.
Şanlı Çanakkale Zaferimizin 106.yılı düşmanların bir daha hem maddi hem manevi hem de kültürel olarak ta geçmemesi milletimizin özüne dönerek her türlü taassuptan arınarak Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)in “İlim Müslümanın kaybolmuş malıdır, Çin dede olsa bulunup alınmalıdır.” Emri gereği tüm maddi ve manevi bilimi de kullanarak Yüce dinimizin emrine göre kıyamete kadar yaşamamız dileğiyle kutlu olsun.
Şehit ve gazilerimizin ruhları şad mekânları Cennet olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
(*) Bu günkü yazımda kullandığımı 1. Dünya savaşından yenilen olarak sayılmamızdan sonra yapılan anlaşma ile ülkemizi işgal edenler tarafından yıktırılan Çanakkale anıtlarımızın bilgilerini ve fotoğraflarını“https://www.academia.edu/37919872/%C3%87ANAKKALEDE_YIKILAN_T%C3%9CRK_ANITLARI_TURKISH_MONUMENTS_WHICH_DESTROYED_IN_GALLIPOLI” dan aldım.
Emeği geçenlerden Mevla’mızın razı olması dileğimle teşekkürlerimi iletiyorum. Ali Genç.