Aksaraylı gazeteci Mehmet Emin Öztürk ,Eskil siyaseti hakkında bilgi vererek şunları söyledi.
Daha öncede yazdığım gibi, siyasetin bitmediği tek yer Eskil. Hala nereye gitsem, hangi ortama girsem siyaset mevzusu açılıyor. Herkesin de önümüzdeki seçime dair bir fikri var. Yorum yapmakta gayet usta bir millet olduğumuz için, 3 buçuk yıl sonraki seçimleri şu andan “şu şekilde olur” diye konuşmaktan sakınmıyoruz.
Oysa siyaset hakkında en güzel tanımlamayı, usta siyasetçi rahmetli Süleyman Demirel yapmıştır. “Siyasette, 24 saat bile çok uzun bir süredir.”
Yarın ne olur bilemem, bunu kimse bilemez. Geçmiş dönem tecrübelerimiz, anlık gelişmelerin siyasetin seyrini değiştireceğini gösterdi defalarca kez.
Örneğin 2014 seçimleri, benim hem siyaseti takip edip hem de toplumu analiz ettiğim ilk seçimdi. Seçimlere yaklaşık 6 ay kala bir süre var. Şerafettin Meral Aday, mevcut başkan Niyazi Alçay. Herkes şunu konuşuyordu, “Şerafettin Meral 2 Bin farkla mı kazanır, 3 Bin farkla mı?”
Sonuçta Şerafettin Meral Bin 200 gibi bir farkla kaybetti. Peki neden?
Niyazi Alçay, şanslı aday olarak gösterilen Sadrettin İriş'in önüne geçerek AK Parti'den başlığı aldı. Eskil siyasetinde bir duraklama meydana geldi. Halk kabuğuna çekildi, sahneyi izlemeye başladı. Necati Belgemen, Niyazi Alçay hakkında daha 45 gün önce zehir zemberek açıklama yapmasına rağmen Şerafettin Meral'in kazanacağını görünce mecbur kalıp, Niyazi Alçay'ı destekledi. Niyazi Başkanda kıpırdanma meydana geldi.
17-25 Aralık operasyonları oldu, halk yerel seçimi bir genel seçim olarak gördü ve parti aşkına oy verenlerin oranı, tüm Türkiye'de olduğu gibi Eskil'de de arttı ve özellikle ev hanımlarının AK Parti ve Erdoğan için kocalarından gizli AK Parti'ye oy kullanmaları vuku buldu.
Necati Belgemen, bana yıllar önce verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullanmıştı. “Şimdi adını vermeyim ama seçimlere bir ay kala bana 3 arkadaşımız geldi. 'başkan seçimi kaybediyoruz' dedi. Bende o gün akşam burada (Meyil'in altındaki Ziraat Odasındaydık o röportajda) bir toplantı yaptım. Herkese görevini dağıttım ve o günden sonra biz seçimi kazandık”
O verilen görevler neydi bilmiyorum ama Niyazi Alçay'ın bu toplantıdan sonra yükselişe geçtiği aşikardı. Özellikle AK Parti'nin Eskil'de yaptığı miting de insanlara tehditkâr şekilde yaklaşılması ve atılan ayakkabı kutuları bu düşünceyi beslemişti.
Millet her ne kadar Niyazi Alçay'dan memnun olmasa da, Şerafettin Meral – Necati Belgemen ikilisinin değişmesini istiyordu.
Ve Şerafettin Başkan, yakın çevresinin de açık bir şekilde dile getirdiği gibi, aza seçiminde yanlışlar yapmıştı.
Bu ve daha sayamayacağım birçok etken, bitme noktasına gelen Niyazi Alçay'ı canlandırmış ve farklı bir şekilde kazandırmıştı.
Gelelim bugüne, Necati Başkan Ağustos ayında Hasan Dağı'nın üzerindeki kar gibi eriyor gün gün. “İşin Özü, Belgemen Sözü” diye bir şeyin olmadığını iş sözü verilip, işe alınmayan insanlar şimdi anladı. Seçim öncesi daha naif ve şirin görünen Başkan seçim sonrası özellikle Gölbez'deki ev yıkma olayından sonra aslına döndü.
İnsanlar Belgemen gibi bir siyasetçiye ilk defa toplumda açık açık tepkilerini ortaya koymaya başladı ki, eskiden kendi kendine fısıldamaya bile korkardı.
Gelecek seçim ne olur bilemem. Şu çok net, Necati Başkanın tekrar kazanması için Niyazi Alçay gibi şansının son derece yerinde olması lazım.
Zaman ne gösterir bilinmez, haftaya yine siyaset konulu yazı dizimizle devam edeceğiz.
Sevgiyle Kalın
Aksaray Haber,Salihler şehri gazetesi,Aksaray Haberleri