Geçen hafta içi otoyol açılışı için ilimize gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil KARAİSMAİLOĞLU Alayhan bölgesine geçerken ilimize uğrayarak bir dizi ziyaretlerde bulunmuştu. Yani 16 senedir ilimizin muamması olan Demir yolu beklentileri varken, bir soruya, “ şimdi tren yolunu yaparız yarın uzaya yol istersiniz” cevabı şaşkınlık yarattı. Aslında bakan Karaismailoğlu bu cümleyi art niyet olarak değil bir espiri olarak kullanmıştır. Ancak bu espiriyi yaparken bir çuval incirin içerisine etmiştir.Neden derseniz ülkenin artık yeni çağda ihtiyaçları bitmiyor, bunu yaptıktan sonra başka hizmetler istersiniz mahiyetinde bir sözdü. Ancak bu söz muhalefetin tamda beklediği bir cevap olarak algılanarak işin dalgası geçildi.
Bunlar siyasetçi olmamanın ve atanma ile gelmenin acemilikleridir. Tecrübeli bir siyasetçi olmuş olsa idi bu şekilde konuşma yerine, konuyu farklı bir şekilde anlatır geçerdi. Muhalefetin eline malzeme verilmezdi.Memurluktan gelen bir bakandan siyasi laf beklemekte zaten hayal olurdu. Ama sayın bakan İstanbul gibi bir yerde siyasetin seçtiği bir Belediyede idareci olarak çalışan bir kimliğe sahiptir. Belediyelerde çalışan idareciler yarı siyasetçidir. Oturdukları koltuklara siyaseten gelip otururlar, idarenin değişimi ile yerleri değişen kişilerdir.
Çalıştıkları kurumda siyaseten seçilmiş kişiler olduğu için aslında siyaseti bilmesi gerekir. Sayın Ahmet Er döneminde Basın Yayın ve Kültür müdürüyüm. Malumunuz başkanların basın açıklaması bu kurumda hazırlanır, başkanın onayına sunulur.Bir çalışan arkadaşa şu konuda bir haber hazırla demiştim. Arkadaşta haber içerisinde, yapacağız, şu tarihte başlayacağız” gibi cümleler kurmuştu. Ben kendisine dedim ki, “ burası falanın gazetesi değil, burası siyasi bir kurum. Yapmaya çalışacağız, çalışmalarımız devam ediyor” gibi cümleler kuracaksın.
Yarın rakip siyasiler o tarihte yapılmazsa başkandan hesap sorarlar. Yuvarlak laflar edeceksin ve ona göre yazacaksın. Başkana sıkıntı getirmeyecek cümleler kur öyle yaz getir bana demiştim. Yani idareciler başkana göre hareket etmek durumundadır.Bunu şunun için yazdım, siyasi kurumlarda çalışanlar siyaseti bilmeliler. Ama sayın bakan daha siyaseti öğrenememiş ve Aksaray’da Ak Partinin başını ağrıtmıştır. Aslında yolun iptali falan yok, ülkemizin şu andaki konumundan dolayı gecikmektedir. Sayın bakan bunu siyasi bir üslupla anlatmak yerine espiri yapmış ve muhalefete malzeme vermiştir.
İlimiz Milletvekilleri, Belediye başkanı ve parti yetkilileri aslında sayın bakanı ile gelmeden uyarmalılardı. Belkide uyarmışlardır, ama bakan siyasi inceliği bilmediğinde acemilik yaparak partisine sıkıntı yaratmıştır.Birde şu otoyolun neden ilimizden geçmediği ile ilgili siyasi malzeme yapılmasını uygun bulmuyorum. Bana göre ağzı olan konuşuyor ve yol üzerinde siyaset yapıyor. Yok efendim Niğde yolu elimizden almış, onlar yararlanacak, biz yararlanamayacağız lafları boş laflar.
Bu yolun amacı ulaşımı kısaltmaktır, Niğde’den geçmesinin siyasi güçle alakası yok. Niğde’ye de hiçbir faydası yoktur. Ben şahsen ilimizden geçmediği içinde çok mutluyum. İlimizden geçse idi yol boyundaki ticareti bitirirdi.
Düzce ve Adapazarı'ndaki esnafa bir sorun, “keşke bu otoban buradan geçmese idi” diyorlar. Bu yol direk giden bir yol, karyolalarının izin verdiği tesislerin dışında hiç bir yere uğramadan direk gider. Aksine geçtiği ilin ticaretini yok eder. Bizim kazancımız var, zararımız yok. Bu boş lafları bırakalım.
Umarım bundan sonra siyasilerimiz ilimize gelecek bakanların temkinli olmalarını uyarırlar. Siyasetçi nerede nasıl konuşacağına dikkat etmelidir.