Aksarayın eski ve tanınmış yazarlarından Serdar Adem İşlere gelen Corona İddiaları çok önemli
Hastanelerden gelen haberlerle Ankara’da söylenenler arasında derin fay hatları var. Hastaneler kurtarılmış bölgeler gibi. Değil sıradan vatandaş basın ve medya dahi tam olarak giremiyor. Dolayısıyla içeride ne olup bittiğini bilmek imkansız. Allah muhafaza corona olan kişi hastaneye bir alınıyor. Bir daha ya alkışlarla çıktığını görüyorsunuz ya da cenaze aracında… Ortası derin ve puslu bir boşluk… Bu böyle olmaz. Bir parça açıklık getirilmeli bu duruma.
Hastanelerde coronadan vefat edenlerin bir kısmına değişik tanılar konduğu söyleniyor. İlginç olan bakanlık bu iddiaları son derece sakin ifadelerle (sanki kendisine sorulmamış gibi) cevaplıyor. Bu tutum vatandaşın kafasındaki şüpheleri dağıtmaya yetmiyor tabi. Coronaya rağmen hayatın boş ve geçici olduğunun hala farkına varmayan bazı sağlık kurumu yöneticilerinin tünedikleri koltukları kaybetmemek için vakaları gizledikleri iddia ediliyor. Yani vefatlarda corona vakalarına ikinci üçüncü derecedeki kronik hastalık tanıları koydukları söyleniyor. Hem de bu iddialar bütün hastanelerimizden yükselmekte.
Bu durumda sağlık çalışanları yalan söylüyorsa sağlığımızı onlara nasıl emanet edeceğiz? Doğru söylüyorlarsa bakanlık neden gereğini yapmakta tereddüt ediyor? Bir gizli el mi var engelleyen? Bu iddiaların bir an önce aydınlatılması gerekir. Bu süreçte vatandaş olarak en çok morale ihtiyacımız var. Eğer corona diye bir pandemik salgın varsa moralimizin düzelmesi adına bu ezici ve bitirici şüphe, olayların üzerindeki giz perdesi aralanarak bir an önce bitirilmeli. Hastaneler basın ve medyanın denetimine açılmalı. Bu durumun güvenli olmadığı söylense de emin olun vatandaşın kafasındaki şüphe anaforları çok daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Coronalı vakaların evlerinde karantinaya alınması ve tedavi edilmeye çalışılması da ayrı bir dram. Bizim gibi kural kaide tanımaz bir toplumu kendi başına bırakamazsınız. Nitekim corona olduğunu bildiği halde evinde durmayan hatta canlı bomba gibi düğünden düğüne giden, Allahtan korkmaz kuldan utanmazları haberlerde sıklıkla görebiliyoruz. Bu tipleri kışkışlamakla toplumu cornadan koruyamazsınız. Bu insanlık düşmanlarını, cüzzamlı gibi boş kalan öğrenci yurtlarına hapsedip on beş gün boyunca toplumdan izole etmek gerek. Bu arada karantinada kaldıkları sürece bütün masrafları kendilerine ödetilmelidir. Bunun başka çaresi yok. Merhametten maraz doğar. İnsan hayatını hiçe sayan bu insan müsveddelerine müsamaha etmek toplum sağlığını hafife almak anlamını taşır.
Aksaray Haber,Salihler şehri gazetesi,Aksaray Haberleri