AKSARAY MİLLETVEKİLİ KAŞLIDAN AR-GE ÖDENEĞİ AÇIKLAMASI

AKSARAY MİLLETVEKİLİ KAŞLIDAN AR-GE ÖDENEĞİ AÇIKLAMASI

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber

TBMM Genel kuruluna hitap ederek ARGE çalışmalarının önemine değinen Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı; ARGE ödeneğinin artırılırması halinde Gelecek Türk asrı, Geleceğin gücü Türkiye’dir dedi GENEL KURULDA KAŞLININ MECLİS KONUŞMASI MHP Aksaray Milletvekili Ramazan KAŞLI ŞUNLARI SUNDU.. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri; 229 Sıra Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1. Bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına söz almış bulunuyorum. Sözlerimin başında heyetinizi, genel kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Değerli Milletvekilleri, Jeopolitik konumumuz itibariyle dünyanın en stratejik bölgesinde yer alan Türkiye milli menfaatleri doğrultusunda kararlı duruşunu ortaya koymuş, bugünkü küresel tehdidin ülkemizi, bölgemizi ve insanlığı sürüklediği akıbete karşı millî tavır ve politikalar geliştirmiştir. Bizler, Köklü devlet geleneğimizi çağdaş gelişmelerle buluşturan bir anlayışla güçlü bir Türkiye inşası için sahip olduğumuz imkân ve kabiliyetleri, evrensel değerlerle bütünleştirerek küresel ölçekte etkili ve güçlü bir ülke inşası için gayret göstermekteyiz. Hiç şüphe yok ki ekonomik büyümesini, sosyal gelişmesini ve millî bütünleşmesini sağlamış bir Türkiye siyasî, askerî, ekonomik ve sosyal açıdan milletler camiasının belli başlı aktörlerinden biri konumuna gelecektir. Dünya kamuoyunca da bilindiği gibi, güçlü bir ekonomiye sahip olan toplumlar dünya refahından daha fazla pay alabilmektedirler. Türkiye; güçlü bir ekonomik yapıya kavuştuğu, modern ve teknoloji kapasitesi yüksek güvenlik gücüne sahip olduğu takdirde lider ülke olma hedefi doğrultusunda küresel bir güç haline gelecektir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, üretimin teşvik edildiği, Türk girişimcisinin dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmesi için Türk firma ve markalarının küresel düzeyde rekabet gücü kazanmasına stratejik bir önem atfetmekteyiz. Bu bağlamda bölgesel ve küresel gelişmelerin önde gelen belirleyicileri arasında yer alan teknolojik gelişmeyi, yenilikçiliği, verimliliği ve istihdamı esas alan bir üretim ekonomisinin oluşturulmasını gerekli görmekteyiz. İçinde bulunduğumuz çağ bilgi ve teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı ve bilgi üretiminin desteklenmesinin zorunlu hale geldiği bir bilgi ve teknoloji çağıdır. Günümüz dünyasında artık yaşamımızın her alanı teknoloji ve bilimin egemenliği altındadır. Yaşadığımız çağın gereği olarak bilgiye hızlı ve kolay ulaşımın sağlanması, üretim tekniklerine dayalı bilgi birikiminin etkin tarzda kullanımının gerçekleştirilmesini sağlayan en önemli sacayaklarından biri ise Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, yaygın olarak bilinen adıyla Teknoparklardır. Teknoparklar, teknoloji eksenli işletmelerin oluşumunda ve gelişiminde çok önemli bir yere sahiptirler. Bilimsel çalışmaların uygulanmasında teknoparkların ana amacı; üniversiteler, ileri teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsü alanlarında akademik, ekonomik ve sosyal yapının bir araya geldiği araştırma kuruluşlarının da desteklediği, kuruldukları yerlerde ileri teknolojiye dayalı ürünler geliştiren sanayi kollarını güçlendirmek ve sanayi bölgelerinin gelişimini sağlayıcı Ar-Ge çalışmalarını arttırmaktır. Teknoparklar; 2001 yılında 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile yasal zemine kavuşmuş, üniversiteleri, araştırmacıları, iş dünyasını bir araya getirerek, teknoloji üretimi ve ürünlerin ticarileşmesine imkan sağlamıştır. 2001 yılından itibaren uygulanmaya başlanan Kanun neticesinde 85 adet Teknopark kurulmuştur ve bunlardan 71 tanesi çalışmalarını aktif olarak sürdürmektedir. Ağustos 2020 itibarıyla; faaliyette olan Teknoparklarda Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 5.920’ye ulaşmış, 2020 yılı Ağustos ayı itibarıyla toplam 60.757 personele istihdam sağlanmıştır. Yabancı sermaye açısından değerlendirdiğimizde; toplam 317 yabancı veya yabancı ortaklı firma faaliyet göstermektedir. Bu verilerden hareketle anlıyoruz ki Teknoparklarda firmalara sağlanan destek ve teşvikler cazip karşılanmış, girişimciliği teşvik etmiş ve ekonomik gelişime ön ayak olmuştur. Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri Tüm dünyada etkisi kısa sürede hissedilen Covid-19 salgını ile mücadele esnasında yapılması gereken yenilikçi çalışmaların önemi gün yüzüne çıkmıştır. Bu kapsamda teknoloji firmalarının yapmış olduğu çalışmalar önem kazanmıştır.

Bilim ve Teknoloji alanında Ar-Ge çalışmalarının yürütüldüğü Teknoparklar ve bölgede faaliyet gösteren firmalar bu dönemde bilimsel araştırmalar, ülke ekonomisi, inovasyon stratejileri ve büyüme noktasında bir kez daha gündeme gelmiştir. Covid-19 salgını çeşitli sağlık önlemleri ile beraberinde, yaşantımızı ve çalışma düzenimizi de etkilemiş, uzaktan çalışma sistemi ile birçok yenilikçi yöntemi hayatımıza adapte etmemizi sağlamıştır. Tüm bu katkılar göz önünde bulundurulduğunda görüşülmekte olan teklifin daha önce yapılan düzenlemelerle birlikte birbirini tamamlayıcı ve destekleyici olarak bu üretim tezgâhlarını daha verimli hale geleceğine inanıyoruz. Teklifte yapılan düzenlemeyle, Teknoloji Geliştirme Bölgesi yönetici şirketlerinin bünyelerinde yer alan kuluçka merkezlerininin Bakanlıkça belirlenecek şartlar çerçevesinde bölge dışında da açabilmelerine imkân tanınmış ve böylece yönetici şirketler tarafından oluşabilecek kurumsal problemlerin önüne geçilmiştir. Belirlenen bu şartlar çerçevesinde girişimcilerin destek, teşvik ve muafiyetlerden yararlandırılması amaçlanmış, girişimcilerin desteklenmesinin yanı sıra, ilgili idareden alınması gereken iş yeri açma ve çalışma ruhsatının da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından il müdürlüklerine yetki verilmesiyle girişimcilere önemli kolaylıklar sağlanmıştır. Ayrıca yüksek katma değerli AR-GE ve yenilik faaliyetleri ile bunlardan doğan çıktının artırılması kapsamında Bakanlıkça belirlenen şartları taşıyan doktora öğrenicilerinin AR- GE personeli olarak istihdam edilerek desteklenmesi, ülkemiz adına son derece faydalı olacaktır. Devletimizin sağladığı bu teşvik ve desteklerle Yapılacak olan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan yerli ürünlerin yurtiçi ve yurtdışı pazarlardan kabul görmesi, Ar-Ge harcamalarının ve yatırımlarının artması, ileri teknoloji üreten firmaların güçlenmesi, 2023 Lider Ülke Türkiye hedefinin temeli haline gelmiştir. Türk savunma sanayinin inovasyon merkezi konumunda yer alan Teknoparklar; Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından ülkemizin ileri teknoloji ihtiyaçlarının milli kaynaklardan karşılanabilmesi için gerekli dinamik, bilimsel ve teknolojik altyapının oluşturulmasına destek sağlamakta, nitelikli işgücünü ve bölge sanayisinin tecrübesini özellikle savunma sanayine entegre etmektedir.

ASELSAN, TAI, ROKETSAN, HAVELSAN ve TUSAŞ gibi kuruluşlar millî savunma sanayimizde çığır açacak çalışmalara imza atmıştır. Bu çerçevede özellikle ASELSAN ve ROKETSAN tarafından tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi oldukça önemli bir eksiği giderecektir. İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürütülen Göktuğ projesi kapsamında geliştirilen Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin testlerinin de başarıyla gerçekleştiğini ve 2021 yılı içeresinde envantere gireceğini biliyoruz. MİLGEM Projesi kapsamında Türkiye'nin ilk milli savaş gemisi Heybeliada şu an aktif olarak Türk ordusuna hizmet vermektedir. Türk İHA, SİHA ve TİHA'larının ülkemize küresel ölçekte yükselen bir rol kazandırdığı âşikardır. Ticaret savaşlarının ortaya çıktığı, ekonomik operasyonların kur, faiz, sıcak para üzerinden tetiklendiği bu dönemde, ekonomik istikrarın ve güvenliğin önceliğe alınması, her alanda milli üretim şuurunun teşvik edilmesi ülkemizin bağımsızlığı noktasında zorunlu bir görevdir. Cumhuriyet’in 100. yıldönümü̈ olan 2023’te, ekonomide yerli ve millî diriliş sayesinde, siyasette birlik ve dayanışma ruhunun ayağa kalkışıyla Türkiye bölgesinde süper güç̧, küresel düzeyde de sözü dinlenen bir ülke seviyesine mutlaka çıkarılacaktır. Sözlerimi Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin 18 Mart 2018 12. Olağan Büyük Kurultayında söylediği ve önümüze ışık tutan şu ifadeleriyle bitiriyorum. ‘’ Gelecek Türk asrı, Geleceğin gücü Türkiye’dir. Gelecek, Türk- İslam toplumlarının küflü prangalarını söküp atmasına sahne olacaktır. Din tacirlerinden kurtulup, hainleri yok edersek, Türk- İslam ülküsü Türkiye’nin ve komşu coğrafyaların bayraktarlığı göreviyle İlay-ı Kelimetullah mührünü cihana vuracaktır. İşte Kızılelma, o zaman cevap bulacak ve amacına ulaşacaktır.’’ Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. 

Aksaraywebtv



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor