19 Mayıs 1919, Türk Milletinin yeniden doğuşunun müjdecisi, başlangıcı olan bir gündür. Türk İstiklâl tarihinde hayatî bir dönüm noktasını ifade eder.1919 da Ülkemizin içinde bulunduğu durumun bir kader olmadığını haykırarak Milletin bağımsızlığını, yine Milletin azim ve kararının kurtaracağına inanan Gazi Mustafa Kemal Paşa Samsun´dan başlayarak tüm Anadolu´ya ve insanlarımıza yansıyan ve yayılan bir kutlu mücadeleyi başlatmıştır.
Bu kapsamda millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak üzere yola çıkan kahramanlar 102 yıl önce milletimize biçilmiş esaret kefenini yırtacak kararlılığı ve cesareti göstermişlerdir.
Türk vatanına göz dikenlere karşı milli direniş hareketi safha safha gelişmiş; bağımsızlık ve hürriyet meşalemizin sönmeyeceği, söndürülemeyeceği ortaya konmuştur. 19 Mayısı takip eden aylar, yıllar içinde Türklüğün tarihine altın harflerle geçen bir destan yazılmıştır.
19 Mayıs ruhu, 19 Mayıs meşalesi, Samsun´da ateşlenmiş, bütün Anadolu´yu parlayan bir güneş gibi aydınlatmıştır.
Samsun´da ateşlenen bu meşale, Türk Tarihinde son Kurtuluş Destanının yazılmasında, Kutsal Yürüyüşün başlangıcı, kilometre taşı olmuştur. 19 Mayıs 1919 gününün sabahında Samsun´da doğan; uyanış, esarete başkaldırı, geleceğe umut veren güneş, Amasya´da Ya İstiklal Ya Ölüm olarak şekillenerek ilki Erzurum´da, ardından Sivas´ta gerçekleştirilecek kongrelerin sonucu 23 Nisan 1920 de Ankara´da Büyük Millet Meclisi´nin açılışı ile Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir şeklinde vücut bulmuştur. Devamında işgalci güçler, Kurtuluş Savaşı neticesinde Ebedi Vatan, Misakı Milli olarak vücut bulan topraklardan, kovularak bağımsızlığa ulaşılmıştır.
Samsun´da yakılan 19 Mayıs ateşi yeni Türk devletinin kuruluşuna, ardından da modern Cumhuriyete ışık tutmuştur.
Çanakkale´de, Kütahya´da, Dumlupınar´da, Sakarya´da, İnönü´de ve diğer cephelerde o günün gençleri bu toprakların bağımsızlığı uğruna kanlarını, canlarını verdiler. Çünkü o günkü genç kuşak Kurtuluş için şehadet mertebesine ulaşırken, hem geçmiş kuşaklara olan borç hatırlanacak, unutulmayacak, ödenecek hem de gelecek kuşaklar onurlandırılacak kutsal Vatan onlara emanet bırakılacaktı.
Mustafa Kemal Paşa´nın Türklüğün uyanışı ve vatanın kurtuluşu için başlattığı kutlu hareket, Milletimizin sönmeye yüz tutan umutlarını canlandırmış ve herkesin bir ülkü etrafında toparlanıp kenetlenmesine hız ve hayatiyet kazandırmıştır.
Asırlardır hür ve bağımsız yaşayan Türk milleti; 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul´dan hareket eden Bandırma Vapurunun taşıdığı vatan aşkıyla kavrulan milliyetçi kahramanların rehberliğinde, geleceğine vurulmaya çalışılan boyunduruk prangasını parçalayarak tarihin karanlığına fırlatmıştır.
Türk Kurtuluş Savaşı, Büyük Önder Atatürk´ün liderliğinde 19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı Samsun´da başlamış ve Kurtuluş ile sonuçlanmıştır. Kurtuluş sonrası büyük önder 19 Mayısı kurtuluşun kahramanları Türk Gençliğine Bayram olarak armağan etmiştir.
Çünkü bir yandan bu günün anlam ve öneminin gençlik tarafından iyi anlaşılması için onlara armağan etmiş, diğer yandan da Ülkemizin geleceğini her zaman güvendiği ve inandığı Türk gençliğine emanet etmiştir. Çünkü gençlik, milletlerin geleceği, yarınlarının yılmaz savunucuları ve yıkılmaz gücüdür.
Mustafa Kemal Paşa´nın TÜRK gençliğine emanet ettiği 19 MAYIS RUHU nun hiç sönmeyeceğine inanç ve güvenimiz tamdır.
Diğer yandan 19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk´ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında : «Ben 19 Mayıs´ta doğdum» demiştir. Bu nedenle 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk´ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.
Bu düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün doğumunun 140 ve 19 Mayıs 1919 da Samsun´a çıkışının 102. yıl dönümünü kutlar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere mücadele/yol arkadaşlarını, kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle bir kez daha anıyoruz; mekânları cennet, ruhları şad olsun.